Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5470 Esas 2022/2553 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5470
Karar No: 2022/2553
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5470 Esas 2022/2553 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5470 E.  ,  2022/2553 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.10.2018 tarih ve 2015/1470 E- 2018/665 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.03.2020 tarih ve 2018/2389 E- 2020/311 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. .... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı bankanın Yıldız Ticari Şubesi ile Ersal Tarım .... A.Ş. ile genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını,davalının kefil olduğu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapların kât edildiğini, çekilen ihtarnameye rağmen alacağın ödenmemesi üzerine Ankara 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/20092 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun imzaladığı sözleşmelerde kefaletinin herhangi bir krediye özgülenmemiş olduğunu belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının 27/10/2011 tarihli genel kurul kararı ile asıl borçlu Ersal Tarım ...Ltd. Şti'inden hisselerini devrederek ayrıldığını, icra takibine dayanak gösterilen borcun 2015 yılında kullandırılan kredilerden kaynaklandığını, bu kredilerden kefil sıfatı ile davalının sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir kısım sözleşmelerde davalının kefil sıfatı ile imzasının dahi bulunmadığını savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının takibe konu alacağının 10 adet rotatif krediden kaynaklandığı, bilirkişi heyeti raporunda ifade edildiği üzere maksimum vadesi 12 ay olan ve birbirinin devamı mahiyetinde olmayan bu kapsamda tahsil edildikçe aynı kredi devam ettirilmeyip yeni bir kredi açılması şeklinde gerçekleşen rotatif kredilerin açılış tarihlerinin davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunmayan 12/06/2013 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine dayalı olarak ve bu sözleşme tarihinden sonra açıldıkları ve asıl borçluya kullandırıldığının tespit edildiği, davaya ve takibe konu davacı banka alacağının dayanağının davalının müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı önceki tarihli sözleşmeler değil asıl borçlu ile en son düzenlenen ve davalı imzasını içermeyen 12/06/2013 tarihli sözleşme olduğundan takibe konu borçtan davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, takip ve dava konusu borcun kaynağı olan 10 adet rotatif kredinin dava dışı şirkete 2015 yılında davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunmayan 12/06/2013 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan krediler olduğu ve ilk derece mahkemesince hükme esas alınan raporun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 29/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara