Esas No: 2020/10546
Karar No: 2022/10085
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10546 Esas 2022/10085 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10546 E. , 2022/10085 K.Özet:
Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2020/10546 E. ve 2022/10085 K. sayılı ceza hüküm kararı incelendi. Sanık, uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri alınmasıyla mahkum edilmiştir. Ancak kararın sanığa usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle kesinleşmediği ve sonraki işlemlerin hukuken geçersiz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiştir. Kararda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası ve 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi referans alınmıştır. Tebligat Kanunu'na göre erlere yapılacak tebligatların astsubaylar hariç en yakın üstler tarafından yapılması gerekiyor. TCK'nın 191. maddesi uyarınca uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri itiraz yoluyla durdurulabileceği için, CMK'nın 264/2. maddesi gereği yetkili merci tarafından gerekli kararın verilebilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesi kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : AFYONKARAHİSAR 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14/1. maddesinde, “Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır.” hükmü ile erata, yapılacak tebligatın şekli belirtilmiş olup, söz konusu hüküm gözetilmeden, sanığın yokluğunda verilen 10/07/2014 tarihli denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararını, asker olan sanığın kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üstü yerine sivil memura tebliğ edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 18.09.2015 tarihli temyiz isteminin 10/07/2014 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olmaları nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.