Esas No: 2022/1496
Karar No: 2022/2614
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1496 Esas 2022/2614 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1496 E. , 2022/2614 K.Özet:
Davacı ve davalılar arasında kredi sözleşmesi ile başlayan uyuşmazlık, borcun ödenmemesi sebebiyle alacaklı banka tarafından başlatılan takip süreci ile devam etmiş ve davacı tarafından yapılan ödeme sonrası rücu belgesi alınarak davalılar hakkında icra takibi başlatılmıştır. Davalılar bu takibe itiraz etmişler, ancak mahkemece itirazlarının haksız olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Mahkeme, birlikte kefillerin, birbirlerine rücu hakkının olduğunu ancak davalıların bu rücu hakkını ispatlayamadıklarını belirtmiş ve sonuçta her bir davalının ödeyeceği miktarı belirlemiştir. Kararda TBK'nın 587. maddesi özetlenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.11.2019 tarih ve 2019/534 E. - 2019/608 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar ve dava dışı diğer borçlu Mihgültekinler İnş. Nak. Tur. Gıda ve Oto San. Tic. Ltd. Şti. ile birlikte davacının, her biri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile şirket ile yapılan kredi sözleşmesini imzalandığını, bankadan kredi kullanıldığını, çekilen kredilerin ödenmemesi neticesinde alacaklı banka tarafından, ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, alacaklı banka tarafından davacı, davalılar ve dava dışı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından yapılan ödeme neticesinde dosyanın infaz olduğunu, aldığı rücu belgesine dayanarak davalılar hakkında icra takibi başlattığını, yapılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu banka kredisi için İzmir ili, Çiğli ilçesi, 1323 parsele ipotek konulduğu, davalılardan ... hissesinin ipotekli olarak davacıya satıldığını, ipotek bedeli davacı tarafından ödenmek kaydı ile bu satışın yapıldığını, ödediği kredi bedelinin kefil olarak kendilerinden istenmesinin doğru olmadığını, taşınmazın devri ile ipotek bedelinin ödendiğini, bunun mükerrer tahsil olduğunu, savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu uyuşmazlığın TBK.nın 587. maddesinde düzenlenen birlikte kefillerin, birbirlerine rücuundan doğduğunu, davalılar tarafından davalı ... tarafından yapılan hisse satışının bu ilişki sebebiyle yapıldığının ispatlanmadığı, davacının krediden kaynaklanan borcun 436.164.60 TL'sini ödediğini kanıtlandığı, ödenen miktarın 1/4'ünden davacı kendisi sorumlu olup, geriye kalan 3/4 oranındaki 327.123.45 TL borcu, diğer kefillerden 1/4 oranındaki sorumlulukları kapsamında, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile rücuan isteyebileceği gerekçesiyle, her bir davalının sorumluluk miktarı 109.041,15 TL asıl alacak, 6.927,12 TL işlemiş faiz, toplamı 115.338,27 TL miktar borç için takibe itirazlarında haksız olup, itirazlarının iptaline karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 1.889,00 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.