Esas No: 2012/15098
Karar No: 2013/1227
Karar Tarihi: 23.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/15098 Esas 2013/1227 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ..."ndan alacağı araca karşılık 05.09.2011 vade tarihli 16.000 TL bedelli senet verdiğini, senedin arkasına senet bedelinin aracın devrinden sonra ödeneceğinin yazıldığını, davalının bu yazıya rağmen, devrin gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmadan senedi dava dışı alacaklıdan ciro yoluyla temlik aldığını ve müvekkili aleyhine senede dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TTK"nun 599. maddesi gereğince davacı borçlunun dava dışı alacaklıya karşı ileri sürebileceği def"ileri iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, senedin arka yüzünde ciro silsilesinden önce yazılmış bulunan yazının senedi şarta bağlı hale getirmeyeceğini belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davaya konu senedin araç alım satımı nedeniyle verildiğine ilişkin herhangi bir belge sunamadığı senette de araç alışverişi nedeniyle verildiğine ilişkin kayıt bulunmadığı, davaya konu senedin kambiyo senedi vasfını taşımasından dolayı illetten mücerret olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davaya konu 24.08.2011 tanzim 05.09.2011 vade tarihli 16.000 TL bedelli senedin arkasında, “... plakalı araç satışından dolayı verilmiş olup kalan bedeli satıştan sonra verilecektir. Kalan bedel 18.000 TL"dir.” şeklinde yazı bulunmakta olup altında imza bulunmaktadır. Bu yazının altındaki imzanın senedi düzenleyen keşideciye ait olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak keşideciye ait ise bu ibarenin son hamili olan davalıyı bağlayıcı mahiyette olup olmadığı ve sonuca etkisi üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.