Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5419 Esas 2022/2565 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5419
Karar No: 2022/2565
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5419 Esas 2022/2565 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı tarafından ödenmeyen faturaya dayalı alacağını ilamsız icra takibiyle tahsil etmek istemiş ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takip durmuştur. Davacı, itirazın iptali ve ayrıca icra inkar tazminatı talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davalı ... yönünden davanın esastan, diğer davalılar yönünden ise sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu karara istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp, adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortaklık aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda dosya kapsamına göre hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, 370/1., 372.
11. Hukuk Dairesi         2020/5419 E.  ,  2022/2565 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.01.2018 tarih ve 2015/450 E. - 2018/30 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 07.11.2019 tarih ve 2018/1255 E. - 2019/1332 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari faaliyet bulunduğunu, davalı tarafın müvekkilinden satın aldığı bir kısım ürünlerin bedelini ödemediğini, bu nedenle faturaya dayalı alacağı tahsil etmek maksadıyla ilamsız icra takibine başlanıldığını, ancak borçlu tarafın haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve ayrıca %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin ... ve Prese fabrikasının adi ortaklarından olduğunu, icra takibinin tüzel kişiliği bulunmayan ... ve Prese Fabrikası-... ve Ortakları adına yapıldığını, davanın usulden reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, duruşmadaki beyanlarıyla müvekkili aleyhine usulüne uygun icra takibi yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı tarafta olduğu, icra takibine konu faturaya ilişkin emtianın davalıya teslimine ilişkin dosyada herhangi bir delilin bulunmadığı, bu nedenle yapılan takibin haksız olduğu, dosya arasında bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre ...-... ve Prese Fabrikası ünvanlı firmanın tek ortağının davalı ... olduğu, davalılar ...'in faturaya konu işlem ile ilgisinin bulunmadığı, ... ve ortaklığının da tüzel kişiliğe haiz olmayan şahıs şirketi olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın esastan, diğer davalılar yönünden ise sıfat yokluğu nedeniyle husumetten reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; icra takibinde borçlunun ... ve Ortaklığı - ... ve Prese Fabrikası şeklinde gösterildiği, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp, adi ortaklığın borcu sebebiyle adi ortaklık aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı, adi ortaklık aleyhine girişilen icra takibinin geçerli bir takip olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara