Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6497 Esas 2022/2617 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6497
Karar No: 2022/2617
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6497 Esas 2022/2617 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, müvekkili ile yıllardır Suudi Arabistan'a otobüs ihracatı yaptıklarını, davalının Türkiye'de müvekkili adına bir otobüs bulduğunu ancak ihracat işlemlerinin gerçekleştirilmediğini ve davalının bu aracı müvekkilinin borcu karşılığında elinde tuttuğunu savunmuştur. Mahkeme, toplanan delillere göre davalının davacı tarafından gönderilen havaleleri başka araçların ihracat bedeli olarak beyan ettiğini ve istenilen belgeleri sunamadığını belirterek davanın bir kısmının kabulüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının ödediği paranın asıl niyeti araç bedeli olduğunu ve davalının bu araç bedelini başka araçların ihracat bedeli olarak beyan ettiğini kabul etmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının fazla ödeme yaptığı değerlendirilmeden davayı reddetmiştir. Bu nedenle Yargıtay, davacı vekilinin temyiz isteminin kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davaya yeniden karar verilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/6497 E.  ,  2022/2617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.06.2018 tarih ve 2018/129 E.- 2018/328 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.06.2021 tarih ve 2019/2092 E- 2021/1099 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının uzun yıllar Suudi Arabistan'a otobüs ihracatı ile uğraştığını, davalının Türkiye'de müvekkili adına satılık otobüs bulduğunu, 74.000 USD bedel karşılığında ... plakalı aracı 04/07/2012 tarihinde ... 5. Noterliğinde aracı ihrac etmek üzere vekaleten işlem yapılmak suretiyle davalı ... adına tescil edildiğini, davacı şirketin davalıya 02/06/2012 tarihinde 35.000 USD, 25/06/2012 tarihinde de otobüs bedeli açıklaması ile yine 35.000 USD havale gönderdiğini, son kalan 4.000 USD'yi elden ödediğini, ancak davalı tarafından aracın ihracat işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, davalının buna gerekçe olarak davacıdan 1991 yılından kalan alacağına karşılık bu aracı elinde tuttuğunu söylediğini, oysa davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, ileri sürerek ...plaka sayılı aracın davacıya ait olduğunun tespiti ve tesciline, aksi halde davacının ödediği 74.000 USD (132.460 TL)'nin satış tarihi olan 04/07/2012 tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, havale dekontlarında yer alan göndericilerin dava dışı kişi ve şirket olduğunu, davacının aktif husumetinin bulunmadığını, ... plakalı aracı tamamen kendi parası ile satın aldığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen tutarların ... ve ... plakalı araçların ihracat bedelleri olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, havalenin kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığını ancak davalı tarafın bir ayrım yapmadan havalelerin dava konusu ... plakalı araç için değil ... ve ... plakalı araçların ihracat bedelleri olduğunu beyan etmek suretiyle, ispat külfetini üzerine aldığı, bu durumda davalının 70.000,00 USD havale bedeli karşılığında davacıya bir başka aracın satışını yaptığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın 70.000,00 USD yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça gönderilen havalelerin tarihleri ve davalı tarafça davalıya teslim edilmek üzere gönderilen araçların gümrük çıkış beyanname tarihleri ve beyannamelerin Finansal ve Bankacılık Verileri kısmında davacı tarafından gönderilen havale işleminin yapıldığı banka olan Akbank'ın belirtilmiş olması hususları dikkate alındığında davalının davacı tarafından gönderilen havalelerin gümrük çıkış beyannameleri ile davacıya gönderildiği sabit olan ... ve ... plakalı araçların bedeli olduğunun kabulünün gerektiği, davalının beyanında belirttiği araçları davacıya teslim ettiği iddiasını yazılı belge sunarak ispatladığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince hükmün kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine ve davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava satın alınan aracın mülkiyetinin devri bunun mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istemine ilişkindir.
    Davalının da kabulünde olduğu gibi; 2012 yılında davalı tarafından ... ve ... plakalı araçların gümrük çıkış beyannamesi ile ihraç edildiği, davalı defterlerinde bu araçlara ilişkin 25.06.2012 tarih ve 17652 numaralı faturanın 90.265.- TL 05.07.2012 tarih ve 7653 numaralı faturanın ise 74.820.- TL olduğu, ancak gümrük çıkış beyannamelerinde ... plakalı araç için 49.800,00 USD ve ... plakalı araç için 41.000,00 USD satış değeri gösterildiği, davalıya ait hesap hareketleri incelendiğinde ise davacının otobüs alımları için dava konusu ödemeler dışında 30.05.2012 tarihinde 44.858,25 USD ve 22.06.2012 tarihinde 9.969,36 USD daha ödemede bulunduğu, böylece toplamda 124.828,61 USD ödeme yaptığı, oysa söz konusu araçların ihraç bedellerinin toplam 90.800 USD olduğu bu durumda davacının fazla ödeme yaptığı değerlendirilmeden yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara