Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/18814 Esas 2022/15761 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararında, sanığın müşteki adına sahte abonelik sözleşmesi düzenleyip kullandığı ve kendisini vali olarak tanıtarak bir öğretmen çocuğunun tedavisi için yardım topladıkları iddiasıyla dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı belirtiliyor. Sanığın dolandırıcılık suçu nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına dair delillerin takdiri ile lehe yasa değerlendirmesinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği ifade ediliyor. Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin yapılması ve sanığın müşteki adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlediği suçu nedeniyle Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin yapılarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararda, dolandırıcılık suçundan verilen ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulması kararı veriliyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanıyor: 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 158/1. maddesine eklenen (L) bendi nitelikli dolandırıcılık suçu, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi ise gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz suçunu oluşturuyor.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
...


1-Sanık ...'ın müşteki ... adına kayıtlı olan ancak kendisinin kullandığı 0538 553 10 28 nolu telefon ile müşteki ...'ı aradığı ve kendisini vali olarak tanıtarak bir öğretmen çocuğunun tedavisi için yardım topladıklarını söylediği, müştekiyi ikna ederek para istediği ve diğer sanık ...'nun hesap numarasını verdiği, müşteki ...'ın da 3.000 TL parayı bu hesaba havale ettiği, ...'nun parayı çekerek sanık ...'a teslim ettiği şeklinde iddia olunan olayda; sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması karşısında, eylemin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 14.maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 158/1.maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdiri ile lehe yasa değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
b)Sanığın müşteki adına sahte abonelik sözleşmesi düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan davada, suç ve hüküm tarihinden önce 10/11/2008 tarihli ve 27050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56/2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve hükümden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun'un 52. maddesi ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na eklenen “Dava ve Cezaların ertelenmesi” başlıklı Geçici 7. madde ile “Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir.” hükmü gereğince sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca dolandırıcılık suçundan verilen ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.