Esas No: 2022/13160
Karar No: 2022/10122
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13160 Esas 2022/10122 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/13160 E. , 2022/10122 K."İçtihat Metni"
5271 sayılı CMK’nın 309/4-d ve 310/1. maddesi kapsamında; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2022 tarihli kanun yararına bozma istemi ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1) Hükümlü hakkında 28.10.2013 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 16.04.2014 tarihli - 2013/6147 soruşturma 2014/877 karar sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1, 53/1, 54/4. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı,
2) Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli, 2014/241 esas ve 2014/470 karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
3) Kararın hükümlü ile hükümlü lehine olacak şekilde Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği,
4) Dairemizin 15.10.2020 tarihli – 2020/6258 esas ve 2020/5664 karar sayılı ilamı ile “ dosyadaki belge ve bilgilere göre; sanığın kullanma amacı dışında uyuşturucu madde bulundurma şeklindeki eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu meydana getirdiği, buna bağlı olarak delillerin tartışılması ve sanığın hukuki durumunun belirlenmesi görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturma sürdürülerek hüküm kurulması, kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına, CMUK’nın 326. maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına” karar verildiği,
5) Dairemizin bozma kararı üzerine Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli, 2020/782 esas ve 2021/47 karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,
6) Hükümlünün yokluğunda verilen hükmün hükümlünün bizzat kendisine 08.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 11.03.2021 tarihinde hükümlü tarafından itiraz edildiği, mahkemesince verilen kararın yerinde olduğundan dosyanın itirazen incelenmek üzere Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2021 tarihli, 2021/226 d.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği,
7) Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli, 2021/118 esas ve 2021/263 karar sayılı ilamı ile hükümlünün TCK’nın 188/3, 62/1, 52/1-2, 52/4, 53, 63 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.660 TL Adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
8) Kararın hükümlü ve müdafiinin yüzüne karşı verildiği, hükümlü müdafii 28.12.2021 tarihli e-imzalı dilekçesi ile temyiz ettiği, hükümlü Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce gönderdiği 31.12.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz incelemesi
hakkından feragat ettiği, 04.01.2022 tarihli dilekçesinde ise “… fakat içerik ve mevzuatı bilmediğimden dolayı cezaevinde yanlış yönlendirildiğimden dolayı verilen kararı onaylatmak istemiş idim. Şimdi ise verdiğim karardan çok pişman olmuş bulunmaktayım. Vermiş olduğum dilekçemin iptalini istiyorum ve temyiz haklarımın bana verilmesini istiyorum” şeklindeki beyanı ile aynı tarihli dosyasının tekrar incelenip lehe olan hükümlerin tekrar uygulanmasına ilişkin talep dilekçesinin “ temyizden vazgeçmeden dönme” niteliği taşıdığı anlaşılmakla, temyizden vazgeçmeden dönmenin temyiz süresi içinde mümkün olması, temyiz süresi geçtikten sonra vazgeçmenin geri alınmasının mümkün olmaması nedeniyle, vazgeçme hukuki geçerliliğini koruduğundan temyizden vazgeçme nedeniyle Dairemizin 05.09.2022 tarihli, 2022/2208 esas ve 2022/8824 karar sayılı ilamı ile incelenmesine yer olmadığına dair karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istem yazısında;
Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2021 tarih ve 2021/118 esas 2021/263 karar sayılı sanık ... aleyhine TCK 188/3, 62, 52, 53, 54 maddeleri uygulanarak hükmedilen 8 yıl 4 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmü içeren hüküm yüksek yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından aşağıdaki şekilde ilama bağlanmıştır.
"Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.07.2021 tarihli 2020/13-388 esas ve 2021/355 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı CMK’nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesine göre bir hafta olduğundan;
27.12.2021 tarihinde sanık ve müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kanun yolu bildirimi de yasaya uygun şekilde yapılan karara yönelik temyiz isteğinin süresi içerisinde sanık müdafii tarafından 28.12.2021 tarihinde yapılmasına karşın, sanığın Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile gönderdiği 31.12.2021 tarihli dilekçesinde yer alan “ … temyiz incelenmesi hakkımdan feragat ediyorum” şeklindeki beyanı ile temyiz isteğinden vazgeçtiği, 04.01.2022 tarihli dilekçesinde yer alan “ … fakat içerik ve mevzuatı bilmediğimden dolayı cezaevinde yanlış yönlendirildiğimden dolayı verilen kararı onaylatmak istemiş idim. Şimdi ise verdiğim karardan çok pişman olmuş bulunmaktayım. Vermiş olduğum dilekçemin iptalini istiyorum ve temyiz haklarımın bana verilmesini istiyorum” şeklindeki beyanı ile aynı tarihli dosyasının tekrar incelenip lehe olan hükümlerin tekrar uygulanmasına ilişkin talep dilekçesinin "temyizden vazgeçmeden dönme" niteliği taşıdığı anlaşılmakla; temyizden vazgeçmeden dönmenin temyiz süresi içinde mümkün olması, temyiz süresi geçtikten sonra vazgeçmenin geri alınmasının mümkün olmaması nedeniyle, vazgeçme hukuki geçerliliğini koruduğundan, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dosya kapsamına göre;
Sanık hakkında Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli 2014/241 esas ve 2014/470 karar sayılı ilamı ile TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca verilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından lehe temyiz edilmesi üzerine ilgili hükmün Dairemizin 15.10.2020 tarihli 2020/6258 esas ve 2020/5664 karar sayılı ilamı ile sanık aleyhine bozularak, CMUK’un 326. maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verildiği halde;
a) Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmemesi,
b) Sanığın 28.10.2013 olan suç tarihinde henüz 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmediğinden TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen hapis cezasının alt sınırının 5 yıl hapis cezası olduğu, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun'un 66. maddesiyle TCK'nın 188/3. maddesindeki cezanın alt sınırının 10 yıla çıkartıldığı, suç tarihi itibariyle temel cezanın 5 yıl hapis cezası olması karşısında 10 yıl hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
c) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu düzenleyen ve “beş günden yirmi bin güne kadar” adli para cezası öngören 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK’nın 188/3. maddesinde, 25.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 137. maddesi ile yapılan değişiklikle (08/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7078 sayılı Kanun’un 132. maddesi ile kanunlaşan), adli para cezasının alt sınırının “bin gün” olarak belirlendiği dikkate alındığında, somut olayda suç tarihinin, 694 sayılı KHK’nın yürürlük tarihinden önce 28.10.2013 olması nedeniyle temel adli para cezasının alt sınırının “5 gün” olması karşısında 1000 gün adli para cezası verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Suretiyle, 5271 sayılı Kanun'un 309. ve 310/1. maddeleri uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 05.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi."
Dosyanın yapılan incelemesinde yüksek Yargıtay Dairesinin tespitlerinin yerinde olduğu değerlendirilerek CMK 309/4-d ve 310/1 maddeleri uyarınca kanun yararına bozma olağanüstü yasa yoluna müracaat gereği doğmuştur.
Açıklanan nedenlerle;
Uyuşturucu ticareti suçlamasından Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2021 tarih ve 2021/118 Esas 2021/263 Karar sayılı sanık ... aleyhine TCK 188/3, 62, 52, 53, 54 maddeleri uygulanarak hükmedilen 8 yıl 4 ay hapis cezasına dair mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK 309/3. fıkrası uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli, 2014/241 esas ve 2014/470 karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın hükümlü ve hükümlü lehine Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildiği, Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.12.2021 tarih, 2021/118 esas ve 2021/263 karar sayılı ilamı ile hükümlünün 8 yıl 4 ay hapis ve 16.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükümlü hakkında TCK’nın 188/3, 62/1. maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükümlü hakkında bozma kararı öncesi verilen 23.09.2014 tarihli hükümde, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi ve bozmadan önceki hükmün sadece hükümlü ve hükümlü lehine olacak şekilde Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiş olması karşısında; CMUK'un 326/son maddesine aykırı davranılarak hükümlünün kazanılmış hakkı gözetilmek sureti ile 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi gerektiği halde; 8 yıl 4 ay hapis cezası ve 16.660 TL adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli, 2021/118 esas ve 2021/263 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak ve mahkemenin uygulaması gözetilerek;
Hüküm fıkrasının;
1. paragrafında yer alan “10 yıl hapis ve 1000 gün adli para cezası” ibaresinin çıkartılarak yerine “5 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası” ibaresinin yazılması,
2. paragrafında yer alan “8 yıl 4 ay hapis ve 833 gün adli para cezası” ibaresinin çıkartılarak yerine “4 yıl 2 ay hapis ve 4 gün adli para cezası” ibaresinin yazılması,
4. paragrafında yer alan “8 yıl 4 ay hapis ve 16.660 TL ( 833x20TL) adli para cezası” ibaresinin çıkartılarak yerine “4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezası” ibaresinin yazılması,
4. paragrafında 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ibaresinden sonra gelmek üzere "CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle; sanık hakkında hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezasının 1 yıl hapis cezası üzerinden infazına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle DEĞİŞTİRİLMESİNE,
Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
Kararın içeriğine göre hükümlünün TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.