19. Hukuk Dairesi 2012/15294 E. , 2013/1191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamındaki cari hesap borcunun tasfiyesine yönelik imzalanan 14.08.2007 tarihli sözleşmede, cari hesap bakiye ve çeklerden kaynaklanan borcun sözleşme tarihi itibari ile toplam 100.000.00 TL olduğunun kabul edildiğini, çeklerin ödenmemesi üzerine çeklere dayalı olarak davalı aleyhine icra takibine girişildiğini ve fakat davalının iyi niyetli olup açık hesap borcunu ödeyeceği varsayılarak müvekkili tarafından davalıya mal verilmeye devam edildiği gibi icra takibinin işlemsiz bırakıldığını, bunu fırsat bilen davalının icra mahkemesinden icranın geri bırakılması kararı aldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından cari hesabın kat edilerek davalı yana 13.11.2008 tarihli ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin istenildiğini, borcun ödenmediğini ileri sürerek müvekkilinin gerek çeklerden gerekse cari hesap bakiyesinden kaynaklı toplam 91.350,34 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili aleyhine çeklere dayalı olarak icra takibine giriştiğini, icra dosyasında müvekkilinden borcu kabul ve ödemeyi taahhüt belgesi alındığını, müvekkilinin 3 adet toplam 35.000 TL bedelli müşteri çekleri ile davacıya haricen ödemede bulunduğunu, davacı yanca bu ödemelerin inkar edildiğini, davacının cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, davacının iddiasını yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı asil tarafından temyiz edilmiştir.
14.08.2007 tarihli borç tasfiye protokolünde davalı 100.000,00 TL borçlu olduğunu açıkça kabul etmiştir. Tasfiye protokolünde kabul edilen borcun ödenmesini teminen girişilen icra takibinde de ödeme taahhüdünde bulunulmuştur. Her ne kadar daha sonra bu icra takip dosyası takipsiz bırakılmış ise de davacının cari hesap ve anılan tasfiye protokolü çerçevesinde talep ettiği dava konusu alacağın çeklerle ödendiği davalı tarafça savunulduğuna göre somut olay bakımından ispat külfeti ödeme savunmasında bulunan davalı taraftadır. Davalının ödeme savunmasına konu ettiği çeklerin ödendiğini ve bu şekilde borcun sona erdiğini usulen kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile karar tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.