Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5564 Esas 2022/6222 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir kişiyi nitelikli kasten yaralama suçundan sanık buldu ve 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Ancak sanığın adli sicil kaydındaki diğer suçlarının uzlaştırma kapsamında olup olmadığına dair inceleme yapılması gerektiğine karar verildi. Ayrıca, mahkemenin sanığın savunma hakkını kısıtlaması ve ceza miktarı bakımından hukuki hataları olduğu tespit edildi. Bu nedenle karar bozuldu. Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında sanığın savunma hakkının kısıtlanmaması ve doğru kanun maddelerinin kullanılması gerektiği vurgulandı.
Kanun Maddeleri: TCK'nin 37/1, 86/1, 29, 62. ve 53. maddeleri, CMK'nin 307/4. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesi, 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326/2. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten yaralama
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK'nin 37/1, 86/1, 29, 62. ve 53. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezasına, CMK'nin 307/4. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek sanığın 3 ay 22 gün hapis cezasıyla mahkumiyetine dair karar.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, takdiri indirim sebeplerinin ve haksız tahrikin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanığın savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine kurulan hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın; sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
1)Mahkemece, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2014 tarih, 2013/168 Esas - 2014/422 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen "mala zarar verme" suçuna ilişkin olduğu, denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan "mala zarar verme" suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı ve uzlaşmanın sağlanması nedeni ile düşme kararı verildiği, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde denetim süresi içerisinde birden fazla kasıtlı suç işlediğinin görüldüğü belirtilmiş ise de, söz konusu suçlarında uzlaştırmaya tabi olduğu, bu nedenle TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın adli sicil kaydında bulunan ve denetim süresi içerisinde gerçekleştirdiği hükümlerde, uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm tesisinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2)Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 22.09.2020 tarih, 2020/7715 Esas, 2020/11373 Karar sayılı bozma ilamı ile mahkeme tarafından verilen hükmün sanık aleyhine bozulmuş olması karşısında, sanığa aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan, müdafiinin beyanının alınması ile yetinilerek hüküm kurulması suretiyle, 1412 sayılı CMUK'un 326/2. maddesine aykırı davranılarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3) Sanık hakkında kurulan hükümde, ceza miktarı bakımından kazanılmış hak gözetilirken uygulama maddesinin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi yerine, 5271 sayılı CMK'nin 307/4. maddesi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.07.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.