Esas No: 2020/10516
Karar No: 2022/10160
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10516 Esas 2022/10160 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10516 E. , 2022/10160 K.Özet:
Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giyen sanık hakkında önceki bir dava için verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetnamesinin tebliği üzerine müracaatta bulunmadığı için yargılanmasına devam edilmiş ancak yapılan incelemede iki uyarı yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle kamu davasının durması gerektiği ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanmasının ardından kararın infazına devam edilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, daha sonra yapılacak durum değerlendirmesi için Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi hakkında detaylı açıklamalar yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : TRABZON 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık hakkında 20/11/2014 tarihli eylem nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, 19/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliği, ile sanığın 29/01/2015 tarihinde itiraz ettiği, itirazın reddi ile 04/02/2015 tarihinde erteleme kararının kesinleştiği anlaşılmakla; erteleme kararının kesinleşmesi beklenmeden infazı için 20/01/2015 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdının yükümlüye 28/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve kararın kesinleşmesinden sonra infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmediğinden bahisle yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması
2-6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden, inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan davanın açıldığı,
Anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 11/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.