Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/6232 Esas 2013/1175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6232
Karar No: 2013/1175
Karar Tarihi: 23.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/6232 Esas 2013/1175 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2012/6232 E.  ,  2013/1175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sipariş formunda belirtilen şartlarda 60.000 adet gaz vanasının üretilerek satın alınması konusunda yapılan anlaşma kapsamında 9120 adetlik ilk sevkiyatın davalıya teslim edildiğini ve bedelinin ödendiğini, ancak ilk teslimatın yapıldığı tarihte davalı tarafça müvekkiline gönderilen bir elektronik postada “hidroblok sistemlerinde 2 ay içinde çözülmesi beklenilen bir problem oluştuğu ve bu nedenle teslim aşaması haricindeki sevkiyatların bekletileceğinin” bildirildiğini ancak siparişlerin iptal edilmediğinin özellikle vurgulandığını, sipariş konusu malların teslimi için davalıya gönderilen ihtarnameye alınan cevabi ihtarnamede siparişlerin dondurulması ile ilgili bildirimlerin müvekkili tarafından kabul edildiğine işaret edilerek kendilerince bildirilinceye kadar teslimatların yapılamayacağının bildirildiğini, davalı tarafça 2 ay içinde sorunun giderileceği bildirildiği halde halen iş bu dava tarihi itibariyle yaklaşık 14 aydır sipariş formuna konu malların davalı tarafça kötü niyetli olarak teslim alınmadığını ileri sürerek bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız hukuki tutum ve davranışları ile müvekkiline yapmış olduğu siparişleri teslim almaması ve bedellerini ödememesi nedeniyle sözleşme gereğince aynen ifaya, temerrüt tarihinden itibaren gecikme tazminatına ve sözleşmenin ayakta tutulması için müvekkilinin uğradığı müspet zararın tazminine hükmedilmesini, talepleri kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL sözleşmeye güvenden dolayı uğramış oldukları zararın tazminine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yabancı tüzel kişi olan davacının MÖHUK"un 48. maddesi gereği teminat yatırması gerektiğini, taraflar arasında mal alımına ilişkin taahhüt içeren yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının davasına konu siparişlerin sözleşmenin kurulması için gerekli teklif, icap niteliğinde olmayıp bir ön anlaşmadan ibaret olduğunu, sözleşmenin kurulmasından önce müvekkilinin davacıdan, çalıştığı yeni bir proje kapsamında test veya numune amaçlı olarak kullanılmak üzere 10.000 adet gaz vanası satın aldığını ve bedelini ödediğini, dava konusu gaz vanaları standart vana olup müvekkili şirkete özgü bir üretimin söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafça davalıya hukuken her bir sipariş talebi icap niteliğinde olan 6 adet e-posta gönderildiği, davacı tarafından yapılan yeni icap sonrası, 9.120 adet ilk sevkiyat davalıya teslim edildiği, bu teslimat sonrası teslim edilen mal bedelinin davalı tarafından davacıya ödendiği, davalının ilk teslimatının yanı sıra 13/10/2006 tarihli e-postada dondurulan kalan miktarları lütfen iptal etmeyin ifadesinin de davacının yeni icabının kabul edildiğini teyit ettiği, her iki halde de zımni kabulün söz konusu olduğu, davalının iddia ettiği gibi bu nitelikteki mal alım-satım için yapılan sözleşmenin taraflar arasında ayrıca yazılı bir sözleşmeye bağlanmasının şart olmadığı, davacı tarafından davalıya gönderilen faturaların davalı tarafından kabul edilerek itiraz edilmediği, bu durumda taraflar arasında iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme kurulduğunun kabulünün gerektiği, bu sözleşmeye dayalı olarak davacının davalı tarafından sipariş edilen gaz vanalarının en geç 7 gün içerisinde teslim alınmasını ve işlemiş faizler hariç olmak üzere toplam 13.638 Euronun ödenmesini ihtar ettiği, çekilen ihtara ve verilen mehile rağmen davalının söz konusu malları teslim alıp ödeme yapmayarak temerrüde düştüğü, davacının somut olayda aynen ifa ile birlikte gecikme tazminatını talep edebileceği, ihtarnamenin davalıya tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir tebliğ şerhi bulunmamakla birlikte hayatın olağan akışı içinde 5 günde tebliğ edileceği gözetilerek davalının 12/03/2007 tarihinde temerrüde düştüğü, itibar olunan bilirkişi raporu ile raporda hesap olunan davacı zararının 1.358.142,00 TL olarak belirlenmiş olması dikkate alınarak davanın kabulu ile; 1.358.142,00 TL nin temerrüt tarihi olan 12/03/2007 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil olunarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
    2)Davacı yanın ıslah dilekçesi ile faiz isteyebileceğinin kabulünde bir isabetsizlik yok ise de davacı yanın davalıya keşide ettiği 01.03.2007 tarihli ihbarda mal bedelinin ödenmesi için 7 günlük süre verilmiş olup temerrüt bu sürenin dolmasından itibaren başlar. Dosya içerisinde ihbarın tebliğine ilişkin bir kayıt yoktur.
    Mahkemece bu yön üzerinde yeterince durulmaması doğru olmadığı gibi davacı yanın ticari faiz talebinin yasal faiz olduğunun düşünülmemesi de isabetsizdir. Ayrıca satılan malın bedelinin tahsiline karar verildiği halde davacı elinde bulunan malların aynen ifa kuralı gereğince davalıya teslimi gerektiği yönünde bir karar verilmemiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara