Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/2549 Esas 2022/15807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2549
Karar No: 2022/15807
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/2549 Esas 2022/15807 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Rami Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ortak ve yetkilileri olan sanıkların 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanıkların beraat ettiği ancak bu kararın eksik inceleme ve araştırma sonucu, hatalı değerlendirmeyle verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması ve sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Ayrıca, hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olduğu, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılamayacağı, sanıkların suçlarına ilişkin açıklamalarının doğrulanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri olarak, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkraları ile 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi de kararda belirtilen kanun maddeleridir. Bu kanun maddelerinin uygulama şekli ve gerekçelerinin de kararda ayrıntılı olarak gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2021/2549 E.  ,  2022/15807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜMLER : ...,...
    TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık ...
    TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCELER : Onama, bozma



    Katılan vekilinin temyiz isteminin sanık ... hakkında verilen beraat; sanık ...‘in temyiz isteminin ise, mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1-Rami Vergi Dairesi Müdürlüğünün 613 069 9490 vergi kimlik numaralı mükellefi ... Metal Maden İnş. Paz. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin ortak ve yetkilileri olan sanıkların, “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında, faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemeleri ve Mahkemece sanıklardan ...‘nun 01.07.2013 tarihinden sonra şirket yetkilisi olması nedeniyle suç tarihlerinde düzenlenen faturalardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının kabul edilmesine karşın, sanıkların beyanları ile tüm dosya kapsamından, her iki sanığın da şirket işleri ile fiilen ilgilendiklerinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
    a)Sanıkların düzenledikleri iddia olunan faturaları kullandığı belirtilen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarının dosyaya getirtilmesi; bu mükellefler/şirket yetkilileri hakkında ilgili takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması; açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,
    b)Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, şirketin 2010 ve 2011 yıllarına ait banka hesap hareketleri ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan diğer belgeler ve sanıkların şirketi ile faturaları kullanan mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, suça konu fatura bedellerinin sanıkların yetkilisi olduğu şirketin hesaplarına intikal edip etmediğinin tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu, hatalı değerlendirmeyle sanıklar hakkında beraat ve mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    2-Suçun sübutu halinde; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Kabule göre de;
    a)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 28.10.2014 tarihli 2014/127974 Soruşturma ve 2014/42810 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında, “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kamu davası açılmasına karşın, ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, Mahkemece hükmün gerekçesinde hem “sahte fatura düzenleme” hem de “sahte fatura kullanma” suçuna ilişkin açıklamalara yer verildikten sonra, hüküm fıkrasında “sahte fatura kullanma” suçundan beraat ve mahkûmiyet hükümleri kurulması suretiyle çelişkiye neden olunması,
    b)Sanık ... yönünden; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara