Esas No: 2020/7712
Karar No: 2022/2681
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7712 Esas 2022/2681 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7712 E. , 2022/2681 K.Özet:
Mahkeme, davacının \"FİT\" ibareli markaları ile davalıların \"SEK ACTİFİT\" markası arasında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedildi. Ancak istinaf başvurusu sonucunda, markalar arasında benzerlik bulunduğu, karşılaştırılan malların aynı kapsamda olduğu ve TPMK YİDK'nın 2017-M-2718 sayılı kararının iptaline karar verildiği belirtildi. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, hiçbir usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle onandı. Karara göre, HMK'nın 370/1. ve 372. maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderilecek, harçlar temyiz eden davalılara iade edilecek. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/1-b bendi; HMK'nın 355 vd., 369/1., 371. ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18.12.2018 tarih ve 2017/203 E- 2018/295 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/411 E- 2020/792 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “FİT” ibaresini ilk olarak 2000 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde yatırımlar yaparak markalarını da arttırdığını, müvekkili markasının 29., 30., 32. sınıfta yer alan malları ile itiraz edilen markanın sınıf listesinde yer alan malların birebir aynı olduğunu, davalı tarafından başvurusu yapılan “SEK ACTİFİT” markasının müvekkilinin “FİT” ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, davalı markası ile müvekkili markalarının görsel, fonetik ve kavramsal olarak da ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa neden olacağını, müvekkilinin markalarının FİT ibaresini esas unsur olarak ihtiva ettiğini, “FİT” markasının “SEK ACTİFİT” markasıyla karıştırılması sonucunu doğuracağını, davalı yanın tescil başvurusunun başından beri kötüniyetli olduğunu, TTK haksız rekabet hükümlerinde de aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline, markanın tescili halinde başvuruda bulunulan tüm sınıflar yönünden iptaline, hükümsüz sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, “SEK ACTİFİT” ibaresinde SEK ibareli şeklin esaslı unsur olduğunu ve davaya konu markaların ilk bakışta kolaylıkla ayırt edilebildiğini, markaların iltibasa neden olacak bir benzerlik taşımadıklarını, müvekkili firmanın süt sektörünün en eski ve en tanınan markalarından olduğunu, süt ürünü üretimlerini gerçekleştirdiğini ve ürünlerini tüm Türkiye çapında satış ve dağıtımını gerçekleştirdiğini, SEK markasının tanınmış marka olarak yayınlandığını ve bunun yanında SEK markasının ayrıca sektörel tanınmış olarak da kabul edildiğini, müvekkili markasının bütün olarak ele alındığında da davacı markaları ile kolaylıkla ayırt edilebildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının FİT ibareli markalarının gıda ürünleri üzerinde tescilli olduğu, FİT kelimesinin gıda ürünlerini tanımlayan, bu emtia bakımından vasıf veya cins bildiren ve doğrudan bu emtiaları işaret eden bir anlamı haiz olmadığı, ancak yaygın ve yoğun piyasa kullanımı neticesinde söz konusu emtia bakımından ayırt ediciliğinin zayıfladığı, taraf markalarında belirtilen genel görünümler dikkate alındığında ilgili tüketici kesimi tarafından markalar arasında görsel açıdan bir benzerlik kurulmasının söz konusu olmayacağı, işaretlerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olmadığı ve aralarında karıştırma ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruda yer alan "acti" ibaresinin, "aktif" ibaresini çağrıştırdığından, tüketicilerin dikkatini çekmeyeceği, tüketicilerin dikkatinin bu ibarenin yanında yer alan "fit" ibaresinde yoğunlaşacağı, tarafların markalarının 29, 30 ve 32. sınıflarda aynı malları kapsadığı, tarafların markaları arasında, anılan mallar yönünden, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile TPMK YİDK'nın 2017-M-2718 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil edilen 2016/61827 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili ve davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.