Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5479 Esas 2022/2625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5479
Karar No: 2022/2625
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5479 Esas 2022/2625 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, bir kooperatif ile aralarında hisse devrine ilişkin protokol düzenlendiğini ve bu protokol sırasında teminat senedi olarak bir senet düzenlendiğini iddia ederek, senetler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve takiplerin iptaline karar verilmesi için dava açmışlardır. Davalıların savunmaları ve delillerin incelenmesi sonucunda, dava konusu senedin teminat senedi olarak kabul edilmesi gerektiği ve davalı tarafından bilerek kötü niyetle alındığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, davacıların borçlu olmadığına karar verilmiş ve asıl borç miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, poliçeye ilişkin def’i hükümleri olan TTK 687/1 ve 6762 sayılı TTK 599/1 madde hükümleri karara gerekçe olarak eklenmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/5479 E.  ,  2022/2625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bor Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13.11.2019 tarih ve 2018/333 E. - 2019/533 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar, kendilerinin de üyesi bulunduğu dava dışı kooperatif ile davalı kooperatif arasında hisse devrine ilişkin tarihsiz protokol düzenlendiğini, bu protokol sırasında tarafların karşılıklı olarak teminat amacıyla senet düzenlenmesi konusunda anlaştıklarını ve ...'ın keşideci, diğer davacıların avalist olduğu 250.000,00 TL bedelli seneti davalı kooperatif tarafından diğer davalılar ...'e ciro edilmesi sonucu bu hamil tarafından aleyhlerine takibe konu edildiğini oysa protokolü imzalayan kişilerin kooperatifi temsil yetkisi bulunmadığı gibi içerik yönünden de protokolün geçersiz olduğunu, senetleri kooperatif adına ciro edenlerin de yetkisiz bulunduğunu ve böylece takibe konu senetler nedeniyle sorumlu tutulamayacaklarını belirterek, iki ayrı takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, takiplerin iptaline ve % 40 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, takibe konu yaptığı senette davacılardan sadece ...'ın keşideci olarak yer aldığını, diğer davacıların sıfatı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığını bildirerek, öncelikle tefrik kararı verilmesini savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
    Davalı kooperatif vekili, davacıların iddialarının doğru olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu senedin teminat senedi olarak kabulü ile asıl sorunun, bu teminat senedinin davalı tarafından bilerek ve kötü niyetle alınıp alınmadığı ve teminat senedinin kapsamı, teminat altına alınan hususların ne kadarının yerine getirildiği noktasında toplandığı, söz konusu senedin teminat senedi olarak kabulü gerekirken bu senedin davalı tarafça otobüs hat devri hususunda verildiği, hat devrine dayandığı için teminat senedi olmadığı savunması, davacı vekilinin sunmuş olduğu deliller ve bilirkişi raporuyla beraber incelendiğinde, teminat senedi olarak kabul edilen senedin hat karşılığı olarak verilmesi halinde hat devir bedeli ile teminat senedi bedeli incelemesi, diğer davalı aynı zamanda senedi teminat senedi olarak alan S.S. 10 Nolu Kooperatif yetkilisi beyanlarında, senedin teminat senedi olduğunun bilindiği ve kızgınlıkla bunu bilen (aynı zamanda kooperatif üyesi) kişilere doğrudan tahsili için verildiğini beyan ettiği, bu kişilerle aralarında başkaca ticari bir ilişkinin olmadığını beyan ettiği, buna göre davalının söz konusu senedin teminat senedi olduğunu bildiği ve bu senedi davalı ...S. 10 Nolu Kooperatif yetkilisinden bilerek aldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı ..., ..., ...'ın Niğde 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1784 esas sayılı dosyasında senet borcunun (250.000,00 TL olan) olmadığının tespitine, asıl borç miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı SS 10 Nolu Kooperatif ve ...'den alınmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmün dava konusu senet lehtarı davalı ...S. 10 Nolu Taşıyıcılar-Minibüsçüler Kooperatifi tarafından temyiz edilmemiş bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve dava konusu senedin teminat senedi olmadığı yönündeki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava konusu senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddia, şahsi bir def’idir. TTK’nın 687. maddesinin birinci fıkrası (6762 sayılı TTK’nın 599. maddesinin birinci fıkrası), “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” düzenlemesini içermektedir. Bu hükme göre şahsî def’îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu değildir. Ancak hamil poliçeyi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ederse, bu durumda şahsî def’îler hamile karşı da ileri sürülebilecektir. Somut olaya gelindiğinde dava konusu 250.000,00 TL bedelli bononun teminat senedi olduğu ve lehtar yönünden bedelsiz kaldığı kabul edilmelidir. Zira hakkında davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen lehtar davalı Kooperatif temyiz yoluna başvurmamıştır. Bu durumda davacılar, hamil davalı ...’ün dava konusu bonoyu iktisap ederken bile bile borçluların zararına hareket ettiğini ispat etmelidir. Bu husus tanık dahil her türlü delille ispat edilebilecektir. Dairemizin (kapatılan 19 H.D.) son bozma ilamında davalı ... yönünden bu hususta açık bozma gerekçesi yapılmasına ve Mahkemece de bozmaya uyulmasına rağmen davalı ...'ün dosyadaki deliller çerçevesinde davaya konu 250.00 TL bedelli senedin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediği hususunda hiç değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmakla hükmün davalı ... lehine bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bend uyarınca davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalı ...'e verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara