Esas No: 2016/3266
Karar No: 2016/4897
Karar Tarihi: 31.05.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/3266 Esas 2016/4897 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında "2004 ve 2005" takvim yıllarında işlediği iddia edilen sahte belge düzenleme” suçlarından davalar açılmış ve 2004 takvim yılı yönünden davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmış ise de, sanık hakkında tek hüküm kurulmuş olması, kurulan beraat hükmünün sanığın lehine olması, her suç tarihi için ayrı hüküm kurulmasının davaya yenilik getirmeyeceği gibi yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceğinden sanık aleyhine olacağının anlaşılması cihetiyle; elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 31.05.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Başkan V. M.Üye M.Üye Üye Üye
... ... ... ... ...
MUHALEFET ŞERHİ
Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı; sanık hakkında verilen beraat hükmünün onanmasına ilişkindir.
Sanık hakkında “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte belge düzenlemek” suçlarından davalar açılmış olup, mahkemece her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken herhangi bir suç tarihi belirtilmeden sanığın beraatine denilmek suretiyle genel olarak hangi yıl/yıllardan kurulduğu belirtilmeksizin bir hüküm kurulmuştur. Katılan vekili bu hükmü temyiz etmiştir. Sayın çoğunluk tarafından ise; “2004 takvim yılı yönünden davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmış ise de, sanık hakkında tek hüküm kurulmuş olması, kurulan beraat hükmünün sanığın lehine olması, her suç tarihi için ayrı hüküm kurulmasının yenilik getirmeyeceği ve sanık aleyhine olacağının anlaşılması cihetiyle” denilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Mahkemece sanık hakkında herhangi bir takvim yılı belirtilmeden beraatine hükmolunmuştur. Gerekçe bölümünde ise sanık hakkında 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan hakkında kamu davası açıldığı belirtilmiş hüküm fıkrasında da sanığın beraatine denilmiştir. Kanaatimce burada beraat kararının onanması doğru olmayıp iki ayrı çözüm bulunmaktadır.
1- Mahkeme iki ayrı suçun farkında olmadığından tek hüküm kurulması yasaya aykırıdır diyerek; sanık hakkında iki ayrı yılda sahte belge düzenlemek suçundan kamu davası açılmış olup; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlan bakımından da her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmemesi nedeniyle CMK.nun 230-232. Maddelerine muhalefet edildiğinden dolayı hükmün bozulmasına karar verilmeliydi.
2- İkinci olarak ise; tebliğnamedeki görüş gibi sanık hakkında açılan davalardan 2004 takvim yılı zamanaşımına uğradığından düşürülmesine, 2005 takvim yılı yönünden ise beraat kararı doğru olduğundan onanmasına karar verilmeliydi. Zaten sayın çoğunluk beraat gerekçesinde de 2004 takvim yılının zamanaşımına uğradığı hususu açıkça belirtmiştir. Zamanaşımı gerçekleşmiş bir dava hakkında verilen beraat kararının onanması hem usul yönünden hukuka aykırılık teşkil eder hem de bugüne kadar ki tüm Yargıtay dairelerinin uygulamasına ters bir karardır.
3- Sayın çoğunluk sanık hakkında verilen beraat kararının katılan vekilince ALEYHE olarak temyizine rağmen enteresan bir şekilde onama kararında tek hüküm kurulmasının sanık lehine olacağını, her suç için ayrı hüküm kurulmasının sanık aleyhine bir durum doğuracağını belirtmektedir. Zaten beraat hükmü katılan vekilince ALEYHE olarak temyiz edilmiştir. Katılan tarafın temyizi üzerine hüküm her halde sanık ALEYHİNE bozulacaktır. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Bu gerekçeyi anlamak mümkün değildir.
4- Diğer bir husus ise; sayın çoğunluk beraat onama gerekçesinde; her suç için yeni bir hüküm kurulmasının dosyaya bir yenilik getirmeyeceğini ileri sürmüş ise de; bu hususta anlaşılamamıştır. Çünkü yukarıda değinilen usul hükmü ve Ceza Genel Kurulunun hükmü açıktır. Her takvim yılı ayrı bir suçtur ve her suç için ayrı bir hüküm kurulması zorunludur. Aksi halde yani sayın çoğunluğun yaptığı gibi hükmün olduğu gibi onanması zamanaşımına uğramış (2004 takvim yılı) hükmünün onanması gibi garabet bir durum ortaya çıkaracaktır. Hâlbuki hüküm bozulmuş olduğunda mahkemece her bir takvim yılı için ayrı değerlendirme yapılacak 2004 ve 2005 yılları yönünden düşme kararı verilecektir.
Bu nedenlerle sayın çoğunluğun verdiği beraat kararının onanmasına dair kararına katılmamaktayım.
MUHALİF ÜYE
...
MUHALEFET ŞERHİ
Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı sanık hakkında 2004 ve 2005 takvim yılları ile ilgili sahte belge düzenleme suçundan dava açılmış olup, mahkeme tarafından tek hüküm kurulması ve sayın çoğunluğun verilen tek hükmü onamasına ilişkindir.
Sanık hakkında 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından tek iddianame ile dava açılmış olup, iddianame anlatımında eylemler ayrı ayrı gösterilmiştir. Yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda her yıl ile ilgili ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurularak beraat kararı verilmiştir.
Burada yapılması gereken 2004 yılı için ayrı, 2005 yılı için ayrı hüküm kurmaktır. Çünkü her takvim yılı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2002 tarih, 28/179 sayılı kararında da gösterildiği üzere her takvim yılı ayrı ve bağımsız bir suçtur.
Bu nedenle kararın bozularak mahkemenin her takvim yılı için ayrı hüküm kurmasının sağlanması gerekmektedir. Eğer 2004 takvim yılı ile ilgili olarak zamanaşımı dolmuş ise, burada zamanaşımı yönünden karar verecek mercii de ilk derece mahkemesidir.
Karar bu şekilde onandığı takdirde, takvim yılları açısından bir yılla ilgili olarak hüküm kurulmamasına rağmen ve bu eksiklik giderilmeden hüküm kesinleşecektir.
Sayın çoğunluğun kabul gerekçesinde 2004 takvim yılı ile ilgili olarak zamanaşımının dolduğu belirtilmiş ise de, mahkeme tarafından bu takvim yılı ile ilgili karar verilmemesine rağmen olmayan hüküm onanmış olacaktır.
Tüm bu nedenlerle mahkeme tarafından hüküm kurulmayan takvim yılı ile ilgili olarak hüküm kurulmasını sağlamak amacıyla kararın bozulması kanaatindeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun beraat kararının onanması yönündeki kararına katılmıyorum.
MUHALİF ÜYE
...