19. Hukuk Dairesi 2012/15633 E. , 2013/1150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının senetten kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının elinde bulunan senetlere ilişkin olarak farklı zamanlarda ödeme yaptığını, belirtilen miktarda borçlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasındaki 7.420,88 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK m.297/2 hükmüne göre, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkeme gerekçesinde 06.12.2011 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş, bilirkişi raporunun asıl ve işlemiş faiz alacak miktarlarına ilişkin tespitlerine yer verilmemiştir. Hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda davacı alacağı 2.450 TL. asıl, 4.970,88 TL. faiz olmak üzere toplam 7.420,88 TL. olarak belirlenmesine rağmen mahkemece, asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları ayrı ayrı gösterilmeden 7.420,88 TL. asıl alacağa itirazın iptaline şeklinde hüküm kurulması HMK.nun 297/2 hükmüne aykırılık teşkil ettiği gibi, kabul şekline göre de, takip ve davada asıl alacak miktarı 2.940 TL. olmasına rağmen hükümde 7.420,88 TL. asıl alacak denilerek talep aşılacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.