Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/11322 Esas 2022/10241 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/11322
Karar No: 2022/10241
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/11322 Esas 2022/10241 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen uyuşturucu ticareti davasında, sanık 11 Ekim, 6 Kasım ve 8 Kasım 2012 tarihlerinde zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkûm oldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz ederek, gizli soruşturmacının birden fazla kez uyuşturucu satın alınmasının gerçek anlamda bir \"alım-satım\" olmadığı ve suçun zincirleme olarak işlendiği gerekçesiyle sanığın cezasının TCK'nın 43. maddesi ile artırılması ve dolayısıyla fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürdü. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu görüşe katılarak sanığın 11 Ekim, 6 Kasım ve 8 Kasım 2012 tarihlerindeki zincirleme suçundan mahkûmiyetini kaldırdı. Ancak, diğer suçlamalarda (02.07.2013 tarihli müstakil eylem ve diğer suçlamalar) sanığın mahkûmiyeti onandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 5237 sayılı 188/3, 43, 62, 52/2, 53/1-2-3, 63, 54/4. maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi ile Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi.
10. Ceza Dairesi         2022/11322 E.  ,  2022/10241 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme Kararı: Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi 22.10.2013 tarihli, 2013/70 esas ve 2013/301 sayılı kararı
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

    A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında iki ayrı iddianameyle kamu davaları açılmış, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 22.10.2013 tarihinde 2013/70 esas ve 2013/301 karar sayılı ilamı ile sanığın 02.07.2013 tarihli müstakil eylemi nedeniyle sanığın mahkûmiyetine ve ayrıca 11.10.2012, 06.11.2012 ve 08.11.2012 tarihlerindeki dört ayrı eylemi nedeniyle de zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazına konu mahkûmiyet 02.07.2013 tarihli eyleme ilişkin olmayıp sanığın 11.10.2012, 06.11.2012 ve 08.11.2012 tarihlerindeki dört ayrı eylemi nedeniyle zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan almış olduğu mahkûmiyetine ilişkindir.
    Hükümler sanık tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 9. Ceza Dairesince 27.03.2015 tarihinde 2015/427 esas ve 2015/4341 karar sayı ile sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin oy birliği ile onanmasına karar verilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ:
    İtirazın konusu, gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez uyuşturucu madde satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olmasıdır.
    Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2013 tarih ve 2013/70-2013/301 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, sanık ...'ın TCK'nın 5237 sayılı TCK'nın 188/3, 43, 62, 52/2, 53/1-2-3., 63, 54/4. maddeleri uyarınca, 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.4.2015 tarih, 2014/848-2015/136 sayılı, 30.6.2015 tarih ve 2015/230-2015/262 tarihli kararlarında da açıklandığı üzere, yerel mahkemenin, 5237 sayılı TCK'nın 43'üncü maddesinin tatbikine dair uygulanması yerinde değildir.
    Şöyle ki;
    Esas olan gizli soruşturmacı görevlinin, bir suç işlendiğini tespit ettiğinde, suç işleyeni yakalayıp; Yargı önüne çıkarmasıdır. Adli kolluk görevlilerinin amacı, uyuşturucu madde satın almak değil, sanığın bulunduğu mahalde uyuşturucu madde ticareti yapan kişileri tespit edip, bu suça ilişkin delilleri toplamak olup, aldıkları uyuşturucu maddeyi devralma ve mal edinme iradeleri olmadığından somut olaylarda gerçek alım satım söz konusu olmayıp, gerçekleştirilen eylem sanığın suçunu delillendirme işlemidir.
    Somut olayda gizli soruşturmacı 11/10/2012 tarihi saat 18.33'te sanık ...'dan uyuşturucu madde satın almıştır. Böylece sanığın satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu belirlenmiş ve delil elde edilmiştir.
    Buna rağmen gizli soruşturmacının sanık ...'dan 06/11/2012 tarihi saat 16.55'te, ikinci defa, 08/11/2012 tarihinde ise, saat:16.35'te sanıktan tekrar üçüncü kez uyuşturucu madde alması, sanık açısından ayrıca suç oluşturmadığı gözetilmemiştir.
    Suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanığa bu nedenlerle fazla ceza verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle Yüksek Daire kararına karşı sanık lehine 5271 sayılı Kanun'un 308. maddesi uyarınca itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulmuştur.
    C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi:
    (1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
    2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen):
    (1) Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308'inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanun'un yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
    D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının 11.10.2012, 06.11.2012 ve 08.11.2012 tarihlerindeki dört ayrı eylemi nedeniyle TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edildiği anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının (sanığın 11.10.2012, 06.11.2012 ve 08.11.2012 (aynı tarihte iki eylem) tarihlerindeki dört ayrı eylemi nedeniyle zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkûmiyeti yönünden) kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 27.03.2015 tarihli, 2015/427 esas ve 2015/4341 sayılı onama kararının sanığın 11.10.2012, 06.11.2012 ve 08.11.2012 tarihlerindeki dört ayrı eylemi nedeniyle zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkûmiyeti yönünden KALDIRILMASINA,
    3- Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 12.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara