Esas No: 2020/7711
Karar No: 2022/2649
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7711 Esas 2022/2649 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7711 E. , 2022/2649 K.Özet:
Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi, davalıların \"Agaranti\" esas unsurlu marka başvurusunda bulunmasının, davacının \"garanti\" esas unsurlu çok sayıda markası ile benzer olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek, YİDK'nın marka iptali kararının uygulanması talebiyle açılan davada kısmen kabul kısmen reddeden karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davalıların istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08.05.2018 tarih ve 2016/245 E. - 2018/121 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.09.2020 tarih ve 2020/1002 E. - 2020/703 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış "garanti" ibareli markaya ve bu marka ile bağlantılı ilave unsurlar içeren çok sayıda markaya sahip olduğunu, davalının 2014/82038 sayılı, "Agaranti" esas unsurlu 07, 09,11,35, 37. sınıflardaki mal ve hizmetleri içerir marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna yaptığı itirazın reddedildiğini, markalar arasında işitsel, görsel ve anlamsal olarak benzer olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2016-M-4169 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının “Agaranti” esas unsurlu markasının, aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılması halinde ortalama tüketiciler açısından davacının “garanti” esas unsurlu markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, mal ve hizmet listeleri incelendiğinde taraf markalarının mal ve hizmetlerinin; 09. sınıfın tüm alt grupları, 37. sınıfın tüm alt grupları, 35. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05. alt grupları, ayrıca; 09. sınıf malların satışıyla sınırlandırılmış bulunan 35. sınıfın 06. alt grubu bakımından aynı/aynı tür olduğu, 07. sınıfın 08 ve 18. alt grupları, 11. sınıfın 01, 02 ve 03. alt grupları bakımından benzer olduğu, aynı/aynı tür/benzer olduğu belirlenen bu malların satışına ilişkin 35/06. sınıf hizmetler yönünden de benzer olduğu, 07. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19. alt grupları, 11. sınıfın 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11. alt grupları bakımından farklı olduğu, farklı olduğu belirlenen bu malların satışına ilişkin 35/06. sınıf hizmetler yönünden de farklı olduğu, aynı, aynı tür veya benzer addedilen mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b hükmü anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacı markası bankacılık ve finans sektöründe tanınmış marka olmakla birlikte, somut olayda farklı addedilen mal ve hizmetler bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde sayılan koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, TPMK YİDK'nın 20/04/2016 tarih 2016-M- 4169 sayılı kararının 09 sınıf tüm alt gruplar 37 sınıf tüm alt gruplar ile 35/01, 02, 03, 04, 05 alt gruplar ve 35/06 grupta 09 sınıfların perakendeciliği ve 07 sınıf, 08-18 alt gruplar ve 11 sınıf 01, 02, 03 alt gruplar ve yine bu alt grupların perakendeciliği ile ilgili 35/06 grup hizmetler yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile davalı şirket adına tescilli 2014/82038 sayılı AGARANTİ DALGIÇ, POMPA, MOTOR SATIŞ, MONTAJ, SERVİS ibareli markanın tescilli olduğu, 09 sınıf tüm alt gruplar 37 sınıf tüm alt gruplar ile 35/01, 02, 03, 04, 05 alt gruplar ve 35/06 grupta 09 sınıfların perakendeciliği ve 07 sınıf, 08-18 alt gruplar ve 11 sınıf 01, 02, 03 alt gruplar ve yine bu alt grupların perakendeciliği ile ilgili 35/06 grup hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "AGARANTİ" asıl unsurlu başvuru ile davacının itirazına mesnet "GARANTİ" asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 09. ve 37. sınıf mal ve hizmetler, 35/01,02,03,04,05 alt grupta yer hizmetler, 09. sınıf malların satışına özgü 35/06. sınıftaki mağazacılık hizmetleri, 07. sınıfın 08. ve 18. alt gruplarında yer alan mallar ile 11. sınıfın 01, 02, 03 alt gruplarında yer alan mallar ve malların satışına özgülenmiş 35/06. sınıftaki mağazacılık hizmetleri yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacının marka başvurusuna itirazı aşamasında numaralarını belirttiği bir kısım markalar ile birlikte "GARANTİ" ibareli tüm markalarına dayandığı ve itiraz dilekçesi ekinde de markalarının listesini sunduğu, dolayısıyla YİDK kararının iptali davası yönünden de davacının "GARANTİ" asıl unsurlu markalarının dikkate alınmasının gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olması karşısında davalı şirket vekilinin dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği yönündeki istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi esasen kök raporda denetime elverişli bir biçimde değerlendirme yapılmayan hususlarda ek raporda değerlendirme yapılması karşısında raporlar arasında bir çelişki bulunduğunun da söylenemeyeceği gerekçesiyle davalı şirket ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.