Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14067 Esas 2013/1128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14067
Karar No: 2013/1128
Karar Tarihi: 23.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14067 Esas 2013/1128 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2012/14067 E.  ,  2013/1128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki yazılı sözleşme uyarınca müvekkilince davalıya verilen çeklerin teminatı olarak iki parça taşınmazın tapusunun davalı şirket yetkilisi ...’a devredildiğini, çek bedelleri ödendiğinde taşınmazların bedelsiz olarak geri alınacağının düzenlendiğini, sözleşmeye aykırı olarak taşınmazların 3.kişiye satıldığı gibi iki çekin de icra takiplerine konu yapıldığını, taşınmazların toplam değerinin borç miktarının üzerinde olduğunu ileri sürerek icra takipleri nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, aksi halde taşınmazların değerinin davalıdan tahsiline, haksız icra takibi nedeniyle %40 tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmede belirtilen çeklerin tamamının karşılıksız çıktığını, borç ödenmediği için müvekkilinin gayrimenkuller üzerinde tasarruf hakkının doğduğunu, gayrimenkullerin borcun küçük bir kısmını karşıladığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının borcuna karşılık devredilen taşınmazların toplam değerinin 354.700,00 TL olduğu, bu miktarın çeklere dayalı icra takip dosyalarındaki borçları karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğünün 2007/1187 ve 2007/1189 sayılı dosyalarından toplam 145.723,09 TL.lik miktar tutarında borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına haksız olarak icra takibinde bulunan davalının %40 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava ve takip konusu iki adet çekin taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca dava konusu edilmeyen diğer çek ve senetlerle birlikte davalıya verildiği ve bu çek ve senetlerin teminatı amacıyla davacı şirket temsilcisi Mustafa Eroğlu’na ait 360 parsel sayılı taşınmaz ile 362 parsel sayılı taşınmazdaki adı geçene ait hissesinin tapuda davalı şirket temsilcisi ...’a devredildiği ve sözleşmede yer alan çek ve senet bedelleri ödemediği takdirde devredilen taşınmazların bedelsiz olarak geri verileceği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmede yazılı çek ve senet bedelleri ödenmediğinden teminat olarak devredilen taşınmazların satışı sonucunda elde edilen bedellerin dava ve takip konusu çeklerin bedellerini karşılayıp karşılamadığı ve bu sebeple çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı yolunda toplanmaktadır.
    Davalı vekili, devredilen taşınmazların toplam miktarının 86 dönüm olduğunu ve satıştan elde edilen para ile davacının ...’a ve ...’a olan borçları ödendikten sonra kalan miktarın sözleşmede yer alan çek ve senet bedellerini karşılamadığı için takibe girişildiğini savunmuştur.
    Mahkemece alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda devredilen taşınmazların bedelleri bu taşınmazların tümü devredene aitmiş gibi tespit edilmiştir. Oysa dosya içeriğinden 362 parsel sayılı taşınmazın hisseli olduğu ve bu taşınmaz yönünden devredenin hissesine düşen bedelin hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi davalının taşınmazların satışından elde edilen bedelden davacıya ait elektrik ve banka kredi borçlarının ödendiği yolundaki savunması üzerinde de durulup tartışılmadan ve iddia ve savunma çerçevesinde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ayrıntılı biçimde değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara