Esas No: 2022/25
Karar No: 2022/10198
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/25 Esas 2022/10198 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/25 E. , 2022/10198 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 23.Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 08/03/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2019 tarihli ve 2019/21557 soruşturma, 2019/1039 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu, mercii ve süresinin gösterildiği, kararın şüpheliye 15/05/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek tedbirin infazı için 21/06/2019 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, çağrı yazısı tebliği üzerine şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 26/07/2019 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin (Amatem) 06/11/2019 tarihli raporunda, tedavi gereklerine uygun davranmaması (22/08/2019 ve 05/09/2019 tarihli randevularına gelmemesi) nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, 28/11/2019 tarihli uyarı yazısının 20/12/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 31/12/2019 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verilerek 03/01/2020 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2020 tarihli ve 2019/21557 soruşturma, 2020/3758 esas, 2020/2786 sayılı iddianamesi ile sanığın cezalandırılması istemiyle Bursa 23.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Bursa 23.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararı ile ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek,
bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2019 tarihli ve 2019/21557 soruşturma, 2019/1039 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama neticesinde, ısrar koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, somut olayda, 26/07/2019 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların şüpheliye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin denetimli serbestlik tedbiri kapsamında Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 26/07/2019 tarihli ve 2019/3511 DS sayılı yazısıyla Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne (Amatem) sevk edildiği, anılan kurum tarafından şüphelinin tedavi gereklerine uygun davranmadığının, bu bağlamda 22/08/2019 ve 05/09/2019 tarihli randevularına gelmediğinin 06/11/2019 tarihli yazıyla bildirildiği, bu defa şüpheliye 28/11/2019 tarihli uyarı yazısının 20/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin hakkındaki denetimli serbestlik kararından haberdar olmasına rağmen 10 gün içerisinde müracaat etmemesi üzerine kayıtların kapatıldığı anlaşılmakla, adı geçen suç nedeniyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleştiği cihetle, yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 08/03/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2019 tarihli ve 2019/21557 soruşturma,
2019/1039 sayılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “davanın durmasına” karar verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Somut olayda, şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/04/2019 tarihli ve 2019/21557 soruşturma, 2019/1039 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye 15/05/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, şüphelinin çağrı yazısı tebliğinden sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurduğu, 26/07/2019 tarihinde Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin (Amatem) 06/11/2019 tarihli raporunda, tedavi gereklerine uygun davranmaması (22/08/2019 ve 05/09/2019 tarihli randevularına gelmemesi) nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine uyarılmasına karar verildiği, 28/11/2019 tarihli uyarı yazısının 20/12/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 31/12/2019 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verilerek 03/01/2020 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşıldığından; “kovuşturma şartı” olan “ısrar şartı”nın gerçekleştiği, mahkemece yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “durma kararı” verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “kamu davasının durmasına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/141 esas, 2021/202 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.