Esas No: 2020/7715
Karar No: 2022/2667
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7715 Esas 2022/2667 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7715 E. , 2022/2667 K.Özet:
Davacı, MODA ÇANTA ve MDÇ MODA ibareli markalarının tescilli olduğunu, davalının MODAPARIS ibareli markasının ayırt edici olmadığını ve tescil edilemeyeceğini belirterek 2017/M-4113 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, davalı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verdi. Bölge adliye mahkemesi ise dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığına karar vererek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilmesine karar verdi. Temyiz inceleme sonrasında, davacının temyiz isteminin reddine, davalı ...'ın temyiz isteminin reddine karar verildi. HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin bulunmaması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/1-b-2, 355, 369/1, 371, 370/1 ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.03.2018 tarih ve 2017/265 E- 2018/124 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2019/424 E- 2020/717 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının MODA ÇANTA ve MDÇ MODA ibareli markalarının 18, 25 ve 35. emtia sınıflarında adına tescilli olduğunu, davalının ise MODAPARIS ibareli markanın 18, 25 ve 35. emtia sınıflarında adına tescil başvurusunda bulunduğunu, Ankara mahkemelerince verilen kararlarda markanın tanınmış marka olarak kabul edildiğini, 2010 ve 2017 tarihli algı araştırmalarına göre markanın ayırt edici nitelik kazanmış tanınan bir marka olduğunun tespit edildiğini, davalının tescilini istediği markadaki kelimelerin ayırt edici olmayan, tanımlayıcı kelimeler olduğunu, Türkçe dilinde de anlamlarının yaygın olarak bilindiğini, ayrıca coğrafi kaynak belirttiğini, davalının markasının ayırt edici olmadığını ve tescil edilemeyeceğini belirterek, 03.06.2017 tarih ve 2017-M-4113 sayılı YİDK kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru tarihine göre 556 sayılı KHK'nın uygulanmasının gerektiğini, davacının markasındaki moda ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, dolayısıyla koruma kapsamının dar olduğunu, bu nedenle markaların 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, bütünsel anlamda da markaların benzer olmadığını, davacının markasının tanınmış olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, davacı markaları ile başvuru konusu işaretin özellikle aynı tür ürün ve hizmetleri kapsaması sebebiyle görsel, sescil ve anlamsal olarak iltibasa neden olacak derecede benzer oldukları, başvuru konusu işarette "PARİS" ibaresinin yer almasının işareti anlamsal, görsel ve sescil olarak davacı markalarından ayırt edici kılmadığı, zira bunun başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent YİDK'nın 2017/M-4113 sayılı kararının, davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2015/74138 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, moda ibaresinin ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğu, küçük farklılıklar eklenmesinin markaları ayırt edici hale getireceği, bu nedenle markalar arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalının başvurusuna konu ibare ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasına, TPMK YİDK'nın 2017/M-4113 sayılı kararının iptaline yönelik davanın reddine, davalı adına tescilli bulunan 2015/74138 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ...'ın temyiz istemine gelince, davalı aleyhine verilen davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yalnızca davalı TPMK vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve bölge adliye mahkemesince davalı kurumun istinaf talebinin kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın reddine ilişkin karar verilmesinin üzerine, aleyhine verilen kararı istinaf etmeyen davalının, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz isteminin REDDİNE, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.