Esas No: 2012/6805
Karar No: 2013/1118
Karar Tarihi: 23.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/6805 Esas 2013/1118 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin davalıya mal sattığını, müvekkilinin her yeni mağaza için 500 USD katılım bedeli ödeyeceği yönündeki hükmün davalı tarafından yanlış yorumlandığını, ayrıca fiyat değişikliklerinden kaynaklanan fiyat farkı ile ilgili olarak davalının yanlış uygulamasından kaynaklanan ve müvekkili şirkete ödenmeyen ürün bedelleri sebebiyle müvekkilinin 35.724,47 TL alacağının bulunduğunu, bu alacak için keşide edilen 12.02.2009 tarihli ihtarın ekinde alacağın dayanağı faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalının faturalara yasal 8 günlük süresi içinde itiraz etmeyip borcu kabul etmesine rağmen ödeme yapmadığını, girişilen icra takibine yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddiaya konu faturaların hiç bir zaman kabul edilmediğini, sözleşmeye uygun olarak müvekkilince 500 USD katılım bedelinin hesap edildiğini, fiyat farkının alınan ürünlere nasıl yansıtılacağı konusunun sözleşmenin 27.maddesinde düzenlendiğini, kaldı ki sözleşmenin 26.maddesinde “...cari hesap mutabakatının yapılmaması durumunda alıcının resmi defter kayıtları esas alınacaktır” düzenlemesinin yer aldığını, iddiaya konu alacağın ödenmeyen mal bedellerine ilişkin olmayıp katılım bedeli farkı ile fiyat geçişi ve fiyat farkı için kesilen faturalar olduğunu, alacak iddiasının yerinde bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, alacağın dayanağı faturaların davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediği, alacağın kesinleştiği ihtarnamenin tebliği ve verilen sürenin dolması ile temerrüdün oluştuğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, itirazın 35.724,47 TL asıl alacak 2.973,05 TL işlemiş faiz 96.85 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 38.794,37 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında mal alım satımı konusunda sözleşme yapıldığı, ticari ilişkinin de bu sözleşme içinde devam ettiği, davacı yanın bu ticari ilişkiden alacaklı olduğu iddiasına karşılık davalı tarafta sipariş edilen mal bedellerinin sipariş formunda bildirilen ve sözleşme gereğince kendisine indirim yapma hakkı tanınan konularda indirim yapılarak ödemeler yapıldığını savunmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde inkar edilmeyen mal alım satım sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması gerekir. Anılan sözleşmenin 4.maddesi “Bildirilen siparişlerdeki, brüt fiyatlarda herhangi bir yanlışlık olduğu takdirde satıcı firma bu yanlışlığı en geç 1 gün içerisinde bildirmek zorundadir.Aksi takdirde, siparişteki fiyatlar ve miktarlar doğru kabul edilerek siparişlerin alıcıya belirtilen fiyatlarda ulaşacağı kabul edilir”. 22. maddesi “Satıcı, maldaki fiyat artışını alıcının merkezine bildirdiği ve yazılı teyidini aldığı tarihten itibaren en az 15 gün sonrasına kadar siparişleri eski fiyattan teslim etme veya fiyat geçişini en az 15 gün önceden bildirme yükümlülüğünde olacaktır. Satıcı maldaki fiyat değişikliğinin alıcının merkezince kabul edilmesinden önce, satıcının malı mağaza depoya sevk etmesi halinde, satıcının faturaları alıcının bilgisayar kayıtları üzerindeki fiyattan işlem görecek ve aradaki farklar satıcıya fatura olarak geri dönülecektir. Fiyat geçişinden önce alıcı tarafından satıcıya bildirilmiş olan ve satıcı tarafından kabul edilmiş ve gönderilmemiş veya bakiyesi bırakılmış ürün siparişlerini satıcı sipariş fiyatlarından karşılamayı taahhüt eder”. 26.maddesi ise “Satıcı Alıcı ile her ay cari hesap mutabakatı yapmayı kabul, beyan ve taahhüt eder, cari hesap mutabakatının yapılmaması durumunda Alıcı’nın resmi defter kayıtları esas alınacaktır” hükümlerini içermektedir.
Davacı yanca kesilen faturaların davalıya tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru değildir.
Yapılması gereken iş tarafların tacir olduğu gözetilerek tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sözleşme hükümleri bir bütün olarak irdelenip karar yerinde tartışılıp varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.