Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16337 Esas 2022/10231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/16337
Karar No: 2022/10231
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/16337 Esas 2022/10231 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, Bakırköy 51. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Kullanmak için Uyuşturucu Madde Bulundurma suçuyla ilgili olarak verilmiştir. Sanık, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği için mahkum edilmiştir. Kararda, polislerin bir taksinin sağ arka koltuğunda bulunan bir kişinin uyuşturucu madde atmasını gözlemlediği ve uyuşturucu madde olarak esrar bulaşıklarının tespit edildiği belirtilmektedir. Kararda ayrıca, sanığın hukuki durumunun Basit Yargılama Usulü yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ve Anayasa Mahkemesi Kararı'nın neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle, TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanığın hukuki durumu değerlendirilmelidir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu (TCK) 191. Madde: Sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olarak belirlendiği.
- Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 5271: Hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan \"Basit Yargılama Usulü\" başlıklı 251. maddesi.
- CMK'nın 251. Maddesi'nin 3. fıkrası: Basit yargılama usulü uygulanan olaylarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
10. Ceza Dairesi         2020/16337 E.  ,  2022/10231 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : BAKIRKÖY (Kapatılan) 51. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- 07/12/2013 tarihli tutanak içeriğine göre, asayiş uygulaması için ticari taksiye yaklaşırken taksi içinde bulunan sağ arka koltukta oturan siyah giyimli bir şahsın görevlileri görerek taksinin sağ arka camından elinde bulunan ucu yanmış sönmüş vaziyette cisim attığının görüldüğü, cisim incelendiğinde cigaralık tabir edilen suça konu esrar bulaşıklarının bulunduğu tespit edilen madde olduğunun anlaşıldığı ve şahısların temyiz dışı sanık Nevroz ile sanık ... olarak tespit edildiği, sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında suçu kabul etmemiş olmaları karşısında, kanaat oluşturacak sayıda tutanak mümzisinin tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra sanık ...’un hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "...basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer
    alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara