Esas No: 2020/5467
Karar No: 2022/2624
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5467 Esas 2022/2624 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/5467 E. , 2022/2624 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, bir davada Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın istinafının esastan reddine-kabulüne karar verdi. Davacı vekili tarafından Yargıtayca incelenmesi talep edilerek duruşma yapıldı. Ancak, istinaf mahkemesi kararı davacı vekili sıfatı ile kendisine tebliğ edildiği tarih itibariyle yasal temyiz süresinin geçtiği belirtildi. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz istemi süreden reddedildi ve işlem yapılmak üzere dava dosyası İlk Derece Mahkemesine gönderildi. Kararda, HMK'nın 361. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 e.-1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.09.2017 tarih ve 2017/42 E- 2017/389 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.11.2019 tarih ve 2017/3237 E. - 2019/1935 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İstinaf mahkemesi kararı dosyada davacı asilden sadır vekaletnamede ismi geçen Av. ...’e 16.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Anılan vekilin dosyaya kendisinin sunduğu istifa ettiğine dair bir veri olmadığı gibi davacı asilden sadır bir azilname de bulunmamaktadır. Öte yandan istinaf başvuru dilekçesini de anılan vekilin sunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar diğer vekil Av. ... tarafından dava dosyasına 13.11.2019 tarihinde Av. ...’in iş akdinin sona erdiğine ve UYAP kaydının silinmesine dair bir dilekçe sunulmuş ve ekinde 2015 yılında Av. ...’in işyerinden istifa ettiğine dair bir belge sunulmuş ise de, 2015 yılından sonra da Av. ...’in dava dosyasında işlemler yaptığı ve ayrıca dava dosyasına kendisinin vekillikten istifa ettiğine dair sunduğu bir dilekçenin olmadığı anlaşılmış olup bu çerçevede istinaf mahkemesi kararının davacı vekili sıfatı ile Av. ...’e 16.02.2020 tarihi itibariyle tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Davacı vekili sıfatı ile Av. ... tarafından 13.03.2020 tarihli temyiz dilekçesi sunulmuştur. Ancak, bu tarih itibariyle HMK’nın 361. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal temyiz süresi geçmiş bulunmaktadır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 e.-1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davacı vekilinin süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin süreden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine,
31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.