Esas No: 2022/37
Karar No: 2022/10204
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/37 Esas 2022/10204 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/37 E. , 2022/10204 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 31/10/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2019 tarihli ve 2019/94968 soruşturma, 2019/3243 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın 12/02/2020 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14/09/2020 tarihli ve 2020/407 DS sayılı çağrı yazısının bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, adresten taşındığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese MERNİS şerhi düşülerek tebliğe çıkarıldığı, 16/10/2020 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 02/11/2020 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 17/11/2020 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verilerek 09/12/2020 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 04/02/2021 tarihli ve 2019/94968 soruşturma, 2021/4366 esas, 2021/3304 sayılı iddianamesi ile Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararı ile yapılan tebligatların usulüne aykırı olduğu, kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına, tedbirin kaldığı yerden devamına” karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/12/2019 tarihli ve 2019/94968 soruşturma, 2019/3243 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, adı geçen şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediği ve ısrar şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, adı geçen şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/12/2019 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüphelinin bilinen adrese tebliğ edilememesi üzerine "... Mah. 190 Sk. No:19 İç Kapı No:201 .../Aydın" mernis adresine 12/02/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesini takiben denetimli serbestlik müdürlüğünce şüpheliye gönderilen çağrı yazısının bilinen adresinden bila tebliğ iade olunması üzerine, bu kez çağrı yazısının 16/10/2020 tarihinde, yükümlülüğün hatırlatılması yazısının ise 23/11/2020 tarihinde belirtilen mernis adresine usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen yükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-a maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 31/10/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/12/2019 tarihli ve 2019/94968 soruşturma, 2019/3243 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediği ve ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği dikkate alındığında; öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Somut olayda;
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın önce şüphelinin bilinen “... Mahallesi 18. ... Sokak No:24/21 Osmangazi/Bursa” adresine tebliğe çıkarıldığı, adreste tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine bu kez “... Mahallesi 190 Sokak No:19/201 Nazilli/Aydın” olan MERNİS adresine MERNİS şerhi düşülmeden tebligat çıkarıldığı, adresten taşındığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese MERNİS şerhi düşülerek tebligat çıkarıldığı ve 12/02/2020 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmesinden sonra tedbirin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14/09/2020 tarihli ve 2020/407 DS sayılı çağrı yazısının “... Mahallesi ... Sokak No:19/201 Nazilli/Aydın” adresine MERNİS şerhi düşülmeden tebliğe çıkarıldığı, adresten taşındığından bahisle bilatebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese MERNİS şerhi düşülerek tebliğe çıkarıldığı, 16/10/2020 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, çağrı yazısı tebliğinin de usulüne uygun olduğu, şüphelinin çağrı yazısı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 2.uyarılı davetnamenin doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, “... Mahallesi 190 Sokak No:19/201 Nazilli/Aydın” adresine 02/11/2020 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği, uyarılı çağrı yazısı tebligatının doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarılması ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik uygulanmasına dair kararın ve çağrı yazısı tebligatının usulüne uygun olduğu, bu nedenle mahkemenin erteleme kararının tebliğinin usulsüz olduğuna dair kabulünün yerinde olmadığı, ancak çağrı yazısı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmayan şüpheliye çıkarılan 2. uyarılı çağrı yazısı tebligatının şüphelinin doğrudan MERNİS adresine çıkarılması ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği, kovuşturma şartı olan Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesinde düzenlenen “ısrar” şartının gerçekleşmemesi nedeniyle mahkemenin durma kararının sonuç olarak kanuna uygun olduğu, bu nedenle kanun yararına bozma istemi ve ihbarnamedeki “yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği” şeklindeki bozma gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından;
Mahkemenin durma kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte, erteleme kararının usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmiş olması karşısında, bu kararın yeniden tebliğ edilmeksizin kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için müdürlüğe gönderilmesi gerekeceğinden, mahkemenin durma kararının gerekçe yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiş, kanun yararına bozma istemi bu değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmiş olması karşısında, bu kararın yeniden tebliğ edilmeksizin kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için müdürlüğe gönderilmesi gerekeceğinden mahkemenin durma kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçe yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiş, kanun yararına bozma istemi bu değişik gerekçe ile yerinde görülmüş olup Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2021/366 esas, 2021/1020 sayılı kararının 5271sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.