Esas No: 2022/20
Karar No: 2022/10193
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/20 Esas 2022/10193 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/20 E. , 2022/10193 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü ... hakkındaki Kocaeli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Kocaeli 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş sayılı kararının, kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Hükümlü ... hakkında, 11/02/2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, Kocaeli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 188/3 ve 62.maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 23/06/2016 tarihli ve 2016/1675 esas, 2016/1988 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilerek kesinleştiği,
2- Hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunması üzerine, Kocaeli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli ve 2016/12 esas,2016/44 sayılı ek kararı ile; sanığın raporunda zeka ve algısına ilişkin bir ibare bulunmadığı, ruhsal rahatsızlıklara ilişkin teşhis konulmasının cezai ehliyet konusunda şüpheli bir durum ortaya çıkarmayacağı, yargılama sırasında da rapor mevcut olmasına rağmen sanık tarafından iddia ve talepte bulunulmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması talebininin reddine karar verildiği, hükümlü müdafiinin ek karara itiraz ettiği,
3-İtirazı inceleyen mercii Kocaeli 4.Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş sayılı kararı ile; ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cazası ile cezalandırılmasına dair Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı kararının, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/06/2016 tarihli ve 2016/1675 esas, 2016/1988 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 03/02/2020 tarihli ve 2019/8144 esas, 2020/2028 karar sayılı ilamında, "Sanığın 24/02/2015 tarihli duruşmada, psikolojik rahatsızlığının olması nedeniyle askerden elverişsizlik raporu aldığı şeklinde beyanda bulunması ve temyiz dilekçesi ekinde sunulan askeri hastaneden alınan 14/07/2014 tarihli Sağlık Raporunda “sık tekrarlayan uyum bozukluğu tanısıyla askerliğe elverişli değildir” tanısı konulması karşısında, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda, yöntemince sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,..." şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerince tanzim edilen 2216 numaralı sağlık raporuna göre hükümlünün "ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu" ve Genel Kurmay Başkanlığı Gölcük Askeri Hastanesince tanzim edilen 16/08/2012 tarihli sağlık raporuna göre hükümlünün " disosyal kişilik bozukluğu" tanısı bulunduğunun tespit edildiği, mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da bu hususun araştırılmaması karşısında, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükümlü ... hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Dairemizin 23/06/2016 tarihli ve 2016/1675 esas, 2016/1988 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiği, hükümlü müdafii tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli ve 2016/12 esas, 2016/44 sayılı ek kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği, ek karara itiraz edilmesi üzerine Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından verilerek kesinleşen bir hükümle ilgili olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirlenen hallerde (CMK md.311) hükümlü lehine veya aleyhine olarak yeniden yargılama yapılması “yargılamanın yenilenmesi” veya “iade-i muhakeme” ile mümkündür. Kesin hükümle sonuçlanmış bir uyuşmazlık kural olarak yeniden yargılama konusu yapılamaz. Bu nedenle, yargılamanın yenilenmesi olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın yenilenmesi, daha önceki yargılama sırasında ele alınmayan “yeni delil” veya “yeni olay” mevcut olduğunun anlaşılması halinde başvurulan bir kanun yoludur. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi nedeniyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın “yeni” olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra
meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da “yeni” sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de “yeni” sayılmaktadır. Bu nedenle hükümlünün bildiği veya bilmesi gereken bir olay veya delil, mahkemece bilinmiyorsa veya öğrenilmekle birlikte değerlendirilmemişse yargılamanın yenilenmesi nedeni olabilecektir.Yeni olay ya da delilin yargılamanın yenilenmesi sebebi olması için aynı zamanda “önemli” de olması gerekmektedir. Yeni deliller ve olaylar ortaya konulduklarında tek başlarına ya da önceden sunulan delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmalıdır.
Yargılamanın yenilenmesi talebi, kanunda belirlenen biçimde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek kanuni hiçbir sebep gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir.
Somut olayda;
Mahkumiyet kararının 23/06/2016 tarihinde kesinleşmesinden sonra, hükümlü müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebini içeren dilekçesi ekinde sunduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri Gölcük Asker Hastanesinin 16/08/2012 tarihli ve 2216 sayılı raporunda hükümlünün "ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu" ve Genel Kurmay Başkanlığı Gölcük Askeri Hastanesince tanzim edilen 16/08/2012 tarihli sağlık raporu ön bildirim belgesinde hükümlünün "disosyal kişilik bozukluğu" tanısıyla askerliğe elverişsiz olduğunun belirtilmesi karşısında, “yeni” delilin ortaya konulduğunda tek başına ya da önceden sunulan delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, nitekim;
Sanık müdafiinin kanun yararına bozma talepli dilekçesinde belirttiği kararların UYAP üzerinden alınarak incelenmesinde;
Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 09/04/2021 tarihli ve 2014/258 esas,2014/322 sayılı ek kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek sanığın Adli Tıp Kurumuna sevkedildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulunun 27/09/2021 tarihli raporunda, sanığın 09/06/2014 tarihli suç yönünden cezai sorumluluğunun tam olduğu bildirildiğinden 01/10/2021 tarihli ek karar ile infazın kaldığı yerden devamına karar verildiği,
Yine Kandıra 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2021 tarihli ve 2017/100 esas, 2017/251 sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek sanığın hastaneye sevkedildiği, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26/07/2021 tarihli raporunda, 02/09/2016 tarihli suç sırasında mevcut olan antisosyal kişilik bozukluğu tanısının ceza sorumluluğunu etkileyecek nitelikte olmadığı, ceza sorumluluğunun tam olduğu belirtildiğinden 03/08/2021 tarihli ek karar ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine, infazın aynen devamına karar verildiği, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durumun, CMK’nın 311. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan “Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte” olmadığı anlaşıldığından; Kocaeli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararı ve bu karara itirazı inceleyen mercii Kocaeli 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli “itirazın reddine” dair kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle; mercii Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2021 tarihli ve 2021/151 değişik iş sayılı sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.