Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7196 Esas 2022/2796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7196
Karar No: 2022/2796
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7196 Esas 2022/2796 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirket ile akdettikleri buğday emtiası satış sözleşmesinin davalı tarafça feshedilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlarının tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Londra'da tahkime gidilmiş ve tahkim mahkemesi davalı şirkete tazminat ödeme yükümlülüğü getirmiştir. Davacı, bu tahkim kararının tenfizini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, tahkim kararının tenfizine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi, davalının istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MOHUK) 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinin düzenlendiği, Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi”nin (New York Anlaşması) yürürlüğe girdiği tarihten bu yana yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gereklidir. Bir yabancı hakem kararının Türkiye'de tenfizi istenebilmek için çeşitli koşullar aranmaktadır. Bu koşullar, tenfizi istenen kararın yabancı hakem kararı olması, hakem kararının kesinleşmiş olması veya taraflar için bağlayıcı olması (iptal edilmemiş olması veya icranın geri bırakılmamış olması), taraflar arasında tahkim anlaşmasının bulunması, aleyhine karar verilen tarafın hakem tayininden veya tahkim y
11. Hukuk Dairesi         2020/7196 E.  ,  2022/2796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.02.2020 tarih ve 2019/424 E. - 2020/138 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.07.2020 tarih ve 2020/516 E.- 2020/559 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin 20 Mart 2018 tarihinde rus menşeili buğday emtiası için satış sözleşmesi akdettiğini, sözleşmenin davalı tarafça fesih edilmesi ve sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi sonucu İskenderun Limanına taşınmış olan 9.000 tonu aşkın buğday emtiasının müvekkilince 3. kişilere düşük fiyattan satılmak zorunda kaldığını, tahliye ardiye ücretleri gibi zararların doğduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından Londra'da tahkime gidildiğini, Tahkim mahkemesinin, davalının müvekkiline 131.072,67 ABD Doları tutarında tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu karara bağladığını, Tahkim Kararı’nda hükmedilen tutarların ödenmesi için davalıya gönderilen ihtarın ve akabinde başlatılan arabuluculuk sürecinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek 29 Ocak 2019 tarihli Gafta Tahkim Kararı'nın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tenfiz davasının usulüne uygun ikame edilmediğini, tahkim kararının davalının savunma haklarına riayet edilmeksizin verildiğini, müvekkil şirketin hakem tayininden ve tahkim yargılamasından usulüne uygun haberdar edilmediğini, tahkim kararının tenfize elverişli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında düzenlenen tahkim şartı hükümlerine göre Londra'da tahkim yargılaması yapıldığı, tarafların savunma hakkına riayet edildiği, geçerli bir tahkim şartının bulunduğu, hakem kararının Türk Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık taşımadığı, hakem tarafından görülen uyuşmazlığın tahkim yoluna açık olduğu, usulünce taraf teşkilinin sağlandığı, hakem seçiminin bildirildiği, tarafların yargılama safhalarından haberdar edildiği, savunma hakkının kısıtlanmamış olduğu, hakem kararının usulünce kesinleştiği ve tenfizinin mümkün olduğu, MÖHUK’nun ilgili hükümleri ve ayrıca HMK'nın ilgili hükümleri ve New York Anlaşmasına göre aranan şartların davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ASTON FFI (Suisse) S.A ile Eser Nakliyat Demir ve Tarım Ürünleri Pazarlama Turizm Ticaret Ltd Şti arasında Londra Tahkim yargılaması neticesinde verilen 29/01/2019 tarih, 17-398 tahkim vakıa numaralı gafta tahkim kararının aynen tenfizine karar verilmiştir.
    Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinin düzenlendiği, Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerektiği, yabancı bir hakem kararının Ülkemizde tenfizine karar verilebilmesi için tenfizi istenen kararın yabancı hakem kararı olması, hakem kararının kesinleşmesi ve icra kabiliyeti kazanması veya taraflar için bağlayıcı olması (iptal edilmemiş olması veya icranın geri bırakılmamış olması), taraflar arasında tahkim anlaşmasının bulunması, aleyhine karar verilen tarafın hakem tayininden veya tahkim yargılamasından haberdar edilmesi, uyuşmazlığın tahkime elverişli bulunması, hakem kararının tenfiz devletinin kamu düzenine aykırı olmaması gerektiği; somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklı alacak davası olduğu, mevcut hali ile tahkime elverişli olduğu, tahkim kararının tenfizinin Ülkemiz kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği, taraflar arasında imzalanan 20/03/2018 tarihli sözleşmede tahkim maddesinin ayrıca ve açıkça düzenlendiği, tahkim yargılaması boyunca davalı tarafın dava dilekçesinde belirttiği adrese kurye ve posta yoluyla yine şirket mail adreslerine tebligat yapıldığı, yargılamadan haberdar edildiği, davalı şirket yargılamadan usulüne uygun haberdar edilmediklerini, savunma haklarının sınırlandırdığı iddia etmiş ise de; sözleşmede yer alan tahkim şartında tahkim yargılanmasına ilişkin tebligatların şekline ilişkin bir hüküm bulunmadığı, tahkim yeri İngiltere olarak belirlendiğinden İngiliz Tahkim Kanunu hükümlerine göre tebliğ yapılmasında bir engel bulunmadığı, davalının, tahkim şartı öngören 20.03.2018 tarihli sözleşmedeki imzanın şirketi temsile yetkili kişi tarafından atılmadığı dolayısı ile tahkim şartının şirketi bağlamayacağını iddiasını ilk derece mahkemesinde ileri sürmediği anlaşıldığından davalının bu yöndeki istinaf talebi yönünden inceleme yapılmadığı, yapılan yargılama sonucu toplanan deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya ve dosya kapsamına aykırılık bulunmadığı, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara