Esas No: 2020/2499
Karar No: 2022/15977
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2499 Esas 2022/15977 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/2499 E. , 2022/15977 K.Özet:
Sanıklar hakkında sahte fatura düzenleme suçundan açılan davada, sanık ...'nin savunmasında şirketi diğer sanık ... ile birlikte devraldıklarını, muhasebecilerinin ... olduğunu, ancak daha sonra bu kişinin muhasebeci olmadığını ve sahte evrak tanzim ettiğini öğrendiklerini beyan ettiği, sanık ...'in ise şirketin muhasebesini tuttuğunu, şirket sahiplerini tanımadığını ve düzenlenen fatura ve evraklardan haberdar olmadığını savunduğu belirtilmiştir. Mahkeme, delil eksikliği nedeniyle kararın bozulması gerektiğine hükmetmiştir. Ayrıca, sanık ... hakkında 213 sayılı Kanun'un 360. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır ve 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Kanun'un 360. maddesi
- 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri
- 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
Sanık ... yönünden temyiz süresinin son günü bayram tatiline rastladığından, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
1- Sanıklar hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanık ...’nin aşamalardaki savunmasında ...isimli arkadaşının kendisini ... isimli diğer sanıkla tanıştırdığını, birlikte şirket kurmaya karar verdiklerini ve Ankara’ya geldiklerini ve burada ...isimli kişi ile tanıştıklarını, bu şahsın muhasebecisi olduğunu söyleyen ... ile birlikte notere gittiklerini, burada çeşitli evraka imza attıklarını ancak ertesi gün şirketin kurulmadığını söylediklerini, düzenlenen sahte faturalardan haberdar olmadığını, daha önce bu konu ile ilgili vergi dairesi ve emniyete müracaatta bulunduğunu savunması, sanık ...’nın ifadelerinde, şirketi diğer sanık ... ile birlikte devraldıklarını, muhasebecilerinin ... olduğunu, ancak daha sonra bu kişinin muhasebeci olmadığını, sahte evrak tanzim ettiğini öğrendiklerini, ...’nın sanık ...’in şifresini kullandığını, tüm sahte faturaların ... tarafından düzenlendiğini savunması, sanık ...’in ise söz konusu şirketin muhasebesini tuttuğunu, şirket sahiplerini tanımadığını, şirkete ait evrakı ...’nın getirdiğini, getirilen evraka göre beyanname verdiğini, bunların sahte olup olmadığını bilemeyeceğini, düzenlenen faturalardan haberdar olmadığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a) Suça konu fatura asıllarının sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde, ... ve ...’ün açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sanık ...’nın savunması doğrultusunda ifadelerinin alınması ve faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) Tanıkların da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve bu kişilerin yeterli oranda ve kurumlardan temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların, tanıklara ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve tanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
e) Sanık ...’nin daha önce vergi dairesine verdiği şikayet dilekçesi ya da emniyet birimlerine başvurusunun bulunup bulunmadığının araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık ... hakkında 213 sayılı Kanun’un 360. madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b) Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.