Esas No: 2022/3871
Karar No: 2022/6342
Karar Tarihi: 06.07.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/3871 Esas 2022/6342 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/3871 E. , 2022/6342 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER :1)Sanık hakkında ...’e yönelik kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 21/2, 62, 51. maddeleri gereği 10 ay hapis cezası,
2)Sanık hakkında ...'a yönelik kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 21/2, 62, 53. maddeleri gereği 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık hakkında ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
16.04.2010 tarihinde düğün yerinde rastgele ateş açılması sonucu mağdur ...'un yaralanmasına ilişkin sanıklar ... ve ... hakkında olası kastla yaralama suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.10.2018 tarihli, 2017/1-908 esas, 2018/445 karar sayılı ilamında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, olası kastı netice belirler. “Dolus indeterminatus determinatur ab eventu” kuralı gereğince, öğreti ve uygulamada da hâkim görüş; sanığın eylemi sonucu hangi netice gerçekleşmiş ise failin bundan sorumlu olacağı yönündedir. "Türk hukukunda bir görüş, olası (muhtemel, gayrimuayyen) kast netice ile belirlenir düşüncesinden hareketle, gerçekleşmesi muhtemel olan neticenin ancak gerçekleşmesi hâlinde failin bu neticeden dolayı sorumlu tutulabileceği fikrindedir.” (İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, Seçkin Yayınları, ... 2013, s. 443-444.), “Olası kast netice ile belirlenir' kuralı gereğince, hangi netice gerçekleşmiş ise fail bunlardan sorumludur.” (Mahmut Koca- İlhan Üzülmez; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Seçkin Yayınları, ... 2015, s. 170-171.), "Olası kastla işlenen suçlarda netice kastı belirlemektedir, neticenin gerçekleştiği bir yerde, artık o suça teşebbüs yoktur; ortada tamamlanmış bir suç vardır" (Zeki Hafızoğulları-Muharrem Özen; Türk Ceza Hukuk Genel Hükümler, 9. Bası, US-A Yayınları, ... 2016, s. 309-310.), “ Olası kastta, failin öngördüğü kayıtsız kaldığı sonuçların gerçekleşmesi hâlinde sorumluluğuna gidilebilmektedir, diğer deyişle, olası kastta sonuç kastı belirler, 'dolus indeterminatus determinatur ab eventu' kuralı uygulanır.” (Kayıhan İçel, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayınları, s. 395.) Olası kastla yaralama eyleminde, oluşan neticeye göre karar verilmesi gerektiği, bu nevi suçlara yardım ve iştirakin yasal zeminde mümkün bulunmadığı, Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin içtihatlarında da birçok kez vurgulanmıştır (Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 02.07.2013 gün ve 2135-4740, 29.12.2014 gün ve 4898-6720, 21.01.2015 gün ve 4412-100, 24.02.2015 gün ve 4619-911, 20.05.2015 gün ve 1120-3225 sayılı, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 15.12.2016 gün ve 17072-20627 sayılı ilamları).
Açıklanan nedenlerle üzerinde atış artığı bulunan ve hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanık Metin Demir'in atılı suçtan cezalandırılmış olması ve olası kastla işlenen suçlarda gerçekleşen neticeye göre faillerin sorumluluğunun belirlenmesinin gerekmesi ve bu tür suçlarda kural olarak iştirakin de mümkün bulunmamasına göre, sanık ...'in diğer sanık Metin'in olası kastla işlenen yaralama fiiline iştirak ettiğinin kabul edilemeyeceği, sanık ...'in beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
2)Sanık hakkında ...'ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen TCK'nin 86/1, 86/3-e. maddelerinde düzenlenen kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, suç tarihi olan 16.04.2010 tarihi ile inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/3-4. maddelerinde öngörülen "12 yıllık" olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.07.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.