Esas No: 2021/5847
Karar No: 2022/16015
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/5847 Esas 2022/16015 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/5847 E. , 2022/16015 K.Özet:
Sanıklar hakkında açılan sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında, sanık ...'ın savunmasında işe alma vaadiyle kendisini notere götürerek adına şirket kurduklarını, suça konu faturalarla bir ilgisinin olmadığını beyan ettiği ve diğer sanık ... da aynı şekilde beyanlarında bulundu. Mahkeme, delillerin eksik araştırılması sebebiyle hükümlerden sonra yürürlüğe giren Kanunlar ve TCK maddelerini de gözeterek kararın yeniden değerlendirilmesine karar verdi. 7439 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri de dikkate alınmalıdır. Ayrıca, sanık ... ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ise 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
A)Sanıklar hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanık ...'in savunmasında ... ile ... isimli kişilerin işe alma vaadiyle kendisini notere götürdükleri, bilgisizliğinden faydalanarak adına şirket kurduklarını, suça konu faturaları düzenleyen şirket ve düzenlene sahte faturalarla bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi, sanık ... ...'nın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde eşi ...'nın arkadaşı olan ... ...aracılığıyla ...isimli kişinin kendisini işe alma vaadiyle notere götürdüğünü, belge imzalattırdığını ve üç, dört gün belirtilen adreste çaycılık yaptıktan sonra başka adrese yönlendirildiğini ancak gittiğinde adresin boş olduğunu beyan ettiği, mahkemece alınan sorgusunda ise ... ve ... isimli kişilerin kendisini notere götürerek adına şirket kurduklarını, suça konu faturaları düzenleyen şirket ve düzenlenen sahte faturalarla bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi, şirket adresinde 2011 yılında yapılan yoklamada, yoklama tutanağının şirket adına vekaleten...isimli kişi tarafından imzalanmış olduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)İlgili takvim yıllarına ilişkin temin edilecek fatura asıllarının, sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; savunma ve tutanaklarda adı geçen ...,...,...,... isimli kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2) Adı bildirilenlerin de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıklar ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da adı geçenlere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat ve mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
B)Suçun sübutu halinde; hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
C)Kabule göre de ... ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md.Y.
...