Esas No: 2012/6215
Karar No: 2013/1037
Karar Tarihi: 22.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/6215 Esas 2013/1037 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Dava, kumaş satışından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, yargılama sırasındaki savunmalarında fatura düzenlenmesinin tek başına borcun doğumu için yeterli olmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine göre 06.11.2009 tarihli ve 39.592 TL bedelli faturadan dolayı 38.221 TL. alacaklı olduğu, TTK’nun 83/ilk maddesine göre tamamlayıcı yeminin davacı şirket yetkilisi tarafından eda edildiği, dava konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı, cari hesap dökümlerinin birbirini teyid etmediği, sevk irsaliyesinde malı teslim alan olarak gözüken ...’nin davalının sigortalı işçisi olarak görülmediği, ancak taraflar arasında sipariş formundaki isim ve imzanın davalı şirket yetkilisine ait olması nedeniyle sözleşme bulunduğu, bu nedenle davacının ticari defterlerine itibar etmek gerektiği gerekçesiyle davanın, 38.221 TL üzerinden kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, alacak likit olduğundan %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, satım konusu malın davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Sevk irsaliyesinde isim ve imzası olan ...’nin davalının çalışanı olduğunun ispatlanamadığı mahkemenin kabulündedir. Bu durumda davacının ticari defterlerinin davacının lehine delil olarak kabul edilebilmesi için tüm defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulamış olması gerekir. Öte yandan tarafların sözleşme yapması akdin kurulması ile ilgili bir konu olup, akdin ifa edildiğinin bir delili olarak nitelendirilemez. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.