Esas No: 2012/4175
Karar No: 2012/6856
Karar Tarihi: 22.11.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4175 Esas 2012/6856 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalılar vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı ..., birleşen davada davacı ... vekili, asıl davada davalı ..., birleşen davada davalı ... ile kardeş olduklarını, tarafların maliki olduğu taşınmaza ilişkin olarak 23.05.2000 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, arsa sahiplerinden..."ın aynı zamanda yüklenici olduğunu bu sözleşme gereğince, inşaatın anahtar teslimi olarak yapılacağının, arsa sahibi ile yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin aynı nitelikte olacağının kararlaştırıldığını, ancak sözleşmeye ve projesine uygun bina yapılmadığı gibi, iskan ruhsatının da alınmadığını ve birleşen davanın davalısı ...’ın da davaya muvafakat etmediğini ileri sürerek, anılan sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Sözleşmede arsa sahibi olanlardan tarafların babası İbranos mirasçılarından ..., tarafların kardeşi olan ...’ın mirasçıları ... ve ... davaya muvafakat etmişler, asıl davada davalı ...’ın davanın açılmasından sonra ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yüklenicinin projeye aykırı imalat yaptığı, başta alınan yapı ruhsatının aradan 5 yıl geçmesine rağmen yenilenmediği, 595 sayılı KHK gereğince yapı denetim şirketi ile anlaşma yapılarak inşaatın % 60 seviyesine kadar bu şirketin denetiminde yapılmış ise de, 4708 sayılı Yapı Denetim Yasasının yürürlüğe girmesi sonrasında, inşaatın denetimi için sözleşme yapılmadığı, ruhsat tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde iskan ruhsatı alınmadığı için yapının ruhsatsız konuma düştüğü, yapının imar mevzuatına uygun hale getirilmediğinin açık olduğu ve davacının sözleşmenin feshini istemekte haklı bulunduğu gerekçesiyle her iki dosya açısından davaların kabulü ile anılan sözleşmenin feshine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.
Asıl davanın ölen davalısı ile davacı ve diğer arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin olduğu sabittir. Bu sözleşmenin 23.05.2000 tarihinde yapıldığı, sözleşmenin ifası amacıyla 595 sayılı KHK gereğince yapı denetim şirketi ile anlaşılarak imalata başlandığı, inşaatın % 60 seviyesine geldiğinde 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği, bu yasanın 5/1. maddesinin “Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir” hükmünü içerdiği, davalı yanın iddiasına göre, arsa sahiplerinden birisi olan davacının yapı denetimi şirketi ile sözleşme yapmaya yanaşmadığı, bu arada alınan inşaat ruhsatının da süresinin dolduğu ve yeni inşaat ruhsatının alınmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilirkişi raporuna göre, yapı kullanma izni almak için yeniden müracaat yapılır, çatı piyesinin fazladan inşa edilen 71,49 m²’lik kısmı yıkılarak projede öngörülen 27,29 m² alana çekilir, müştemilat binasının da iskana mani olmadığı kabul edilirse, yapı kullanma izni alınmasının mümkün olabileceği ve bu işlemlerin üç aylık sürede ikmal edilebileceği belirtilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, dava dışı belediyeye inşaat ve iskan ruhsatlarının alınabilmesi için gerekli iş ve işlemlerin neler olduğu ve imara aykırılığın giderilip giderilemeyeceği sorularak, giderilebileceğinin belirtilmesi halinde, hangi iş ve işlemlerin yapılması gerektiğinin saptanması, bu iş ve işlemler için makul sürenin ne olduğunun bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu iş ve işlemlerin yapılması için asıl davada davalı yüklenici mirasçılarına makul süre ve yetkinin verilmesi, verilecek sürenin dolması sonrasında oluşacak duruma göre asıl ve birleşen davalara ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davalarda davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak asıl ve birleşen davada davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.