Esas No: 2012/13302
Karar No: 2013/1028
Karar Tarihi: 21.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/13302 Esas 2013/1028 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasındaki bayilik ilişkisi gereğince, davalı ... "ye ait taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 28.02.2007 tarihinden itibaren 15 yıl 4 ay süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedelinin tamamının ödenip, akaryakıt istasyonunun faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için yatırımlar yapıldığını, Rekabet Kurulu"nun 12.03.2009 tarihli bildirimi ile anlaşmaların 5 yılla sınırladığını, müvekkilinin imzaladığı bayilik anlaşması ve protokollerin beş yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını, davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek toplam 702.195,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin halen geçerli olması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından dava şartının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu sözleşme ve intifa hakkının 2012 yılına kadar devam edeceğinin her iki taraf vekilinin de kabulünde olduğu, 2012 yılına kadar sürecek bir sözleşme için 2012 yılından sonra intifa hakkının tapudan terkininin davacı için gündeme geleceğinin davacı vekilinin beyanıyla anlaşıldığı, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde faaliyetlerine devam ettiği, bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre fakirleşme, mal varlığında artma şeklinde olayda bulgulara yer vermenin mümkün olmadığı belirtilerek zamansız açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalının, davacının markasına uzun yıllar katkıda bulunduğuna ilişkin gerekçenin sonuca etkili bir hüküm niteliğinde bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece taraflar arasındaki akdin feshedilmediği ve geçerli olduğu gerekçesiyle verilen red kararı esasa ilişkin nihai karar olup, buna göre davalı yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.