Esas No: 2021/9926
Karar No: 2022/10345
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/9926 Esas 2022/10345 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/9926 E. , 2022/10345 K.Özet:
İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/241 esas ve 2020/474 sayılı kararında, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyetine hükmedildiği ve temyiz başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından esastan reddedildiği belirtilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hükümde yapılan ceza artırımının yanı sıra, suç yerinin TCK 188/4-b maddesi kapsamında olan yerlerden olduğuna dair herhangi bir belirleme yapılmaması ve bazı cezaların yanlış tayin edilmesi gibi hukuka aykırılıklar tespit edilmiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 288, 294 ve 304/1 maddeleri ile birlikte, 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de kararda detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 08/04/2018 - 09/09/2018
Hükümler : 1. Mahkûmiyet; İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/12/2020 tarihli, 2018/241 esas ve 2020/474 sayılı kararı
2. İstinaf başvurusunun eleştirilip düzeltilerek esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 17/03/2021 tarihli, 2021/551 esas ve 2021/542 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 09.09.2018 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- 08/04/2018 tarihli olay tutanağı içeriğinde, sanıktan uyuşturucu madde aldığı iddia edilen tanık Serkan Keleş'in yapılan üst aramasında suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiğinin belirtildiği, ancak; elde edilen suça konu maddelerin şahsın neresinden ve ne şekilde ele geçirildiğinin belirtilmediği anlaşılmakla, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeler ile ilgili olarak, usulüne uygun verilmiş olay yeri ve tarihini kapsayan bir önleme araması kararı, Cumhuriyet savcısının yazılı arama emri ya da adli arama kararı bulunup bulunmadığının araştırılmasından sonra sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- İki eylemi sabit kabul edilen sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması sırasında yapılan artırımda alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3- Sanık hakkında TCK'nın 188/3, 188/4-a maddeleri uyarınca belirlenen 15 yıl ve 1500 gün adli para cezasında TCK'nın 43. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım yapılırken,
20 yıl ve 2000 gün adli para cezası yerine hesap hatası sonucu 18 yıl 9 ay hapis ve 1875 gün adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
4- Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının, "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin" ihtarı yerine, “ taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi durumunda tamamının sanıktan tahsiline ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” denilmek suretiyle 18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi hükmü gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar verilmesi,
5- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2018/15546 sırasında kayıtlı paranın 200 TL'sinin ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2018/4866 sırasında kayıtlı 40 TL paranın suçtan elde edildiği anlaşılmakla TCK'nın 55/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken paraların tamamının iadesine karar verilmesi,
6- 09/09/2018 tarihli olay tutanağında uyuşturucu alışverişinin Diyar Sokakta gerçekleştiği, sanığın olay yerinden ayrılarak Afyon Sokakta yakalandığı, yakalandığı yerin camiye 71 metre olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, sanığın üzerinden herhangi bir suç unsurunun elde edilememesi ve uyuşturucu ticareti yapılan yerin TCK 188/4-b maddesi kapsamında olan yerlere uzaklığını belirtir herhangi bir belirlemenin olmaması karşısında bölge adliye mahkemesinin " suç yerinin TCK 188/4-b maddesi kapsamında olan yerlerden olduğu, gerektiğinde keşif yapılarak sanık hakkında TCK 188/4-b maddesinin uygulanma koşulları araştırılarak bu maddenin uygulanması" şeklinde dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde ilk derece mahkemesi kararını eleştirmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 17/03/2021 tarih, 2021/551 esas ve 2021/542 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle CMK'nın 307/son maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmadığından sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.