Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/23907 Esas 2022/15937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/23907
Karar No: 2022/15937
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/23907 Esas 2022/15937 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılanmıştır. Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinde, belgenin kullanılması ile suçun oluşacağı hatırlatılmış ve belgelerin incelenerek aldatıcılık kabiliyetinin varlığına göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyizde ise, suçların mağdurlarının farklı olduğu vurgulanarak, uzlaştırma işlemi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesi (özel belgede sahtecilik suçu), 5237 sayılı Kanun’un 155/2 maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu) ve 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri (uzlaştırma işlemleri).
11. Ceza Dairesi         2021/23907 E.  ,  2022/15937 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahticilik
    ...
    ...


    1) Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesindeki “(1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, özel belgede sahtecilik suçunun belgenin kullanılması ile oluşacağı anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; sanığın suça konu makbuzları katılan şirkete ibraz edip etmediğinin araştırılması, ibraz ettiğinin tespiti halinde belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu dikkate alınarak suça konu belgelerin tamamı celp edilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatıcılık kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
    2) Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
    24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan kanun maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı nazara alındığında; sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun mağdurunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “kamu” olduğu, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun mağdurunun ise katılan şirket olduğu, dolayısıyla sanığa isnat edilen özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarının mağdurlarının farklı olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Yz.İşl.Md. Y.

    ...





    Hemen Ara