Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6600 Esas 2022/16132 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6600
Karar No: 2022/16132
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6600 Esas 2022/16132 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana'da bir kişi hakkında 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, daha önce aynı eylemler nedeniyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalar reddedildi. Ancak, bu dava dosyası ile diğer dosyalar arasında mükerrerlik bulunmadığı ve suçun sübutu halinde ise yeni bir kanun düzenlemesi gereği olan 7394 sayılı Kanun ile değişen 213 sayılı Kanun'un 359. maddesi uyarınca öncelikle lehe Kanun'un tespit edilmesi ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi ise dikkate alınarak her iki kanunun uygulama gerekçelerinin ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
11. Ceza Dairesi         2019/6600 E.  ,  2022/16132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    ...


    1-Sanık hakkında 2009,2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/556 Esas ve 2014/192 Karar, Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/648 Esas ve 2014/536 Karar, Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/49 Esas ve 2016/23 Karar sayılı dosyalarında sanık hakkında aynı eylemler nedeniyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle CMK'nin 223/7 maddesi uyarınca davaların reddine karar verildiği, kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği nazara alındığında; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında yapılan incelemede Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/556 Esas ve 2014/192 Karar sayılı ilamında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra son olarak Dairemizce zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/648 Esas ve 2014/536 Karar sayılı ilamında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra son olarak Dairemizce 7394 sayılı Kanun gereğince bozma kararı verildiği, Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/49 Esas ve 2016/23 Karar sayılı ilamında 2011 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra son olarak Dairemizce 7394 sayılı Kanun gereğince bozma kararı verildiği anlaşılmakla, dava dosyalarındaki vergi inceleme ve vergi suçu raporlarının sayı ve tarihlerinin farklı olduğu ve mükerrer kabul edilen dava dosyası ile işbu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı,
    2-Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçları birbirinden bağımsız ve ayrı suçlar olup birbirine dönüşmeyeceği, bu suçlar yününden mükerrerliğin söz konusu olmadığı gibi davaya konu iddianamenin dayanağını oluşturan Vergi Suçu Raporu ile eklerinde sanığın 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura kullandığı belirtilmesine ve Vergi Denetim Kurulu'nun mütalaasının da aynı şekilde 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura kullanmak suçuyla ilgili olmasına rağmen sanık hakkında belirtilen yıllarda sahte fatura düzenlemek suçundan dava açıldığı, bu suçtan dava şartı niteliğinde verilmiş mütalaa bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında vergi inceleme raporları ve mütalaaya uygun olarak anılan yıllarda sahte fatura kullanmaktan suç duyurusunda bulunularak sanık hakkında olan diğer dava dosyalarının da incelenerek elde edilecek sonuca göre sanığın hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile mükerrerlik nedeniyle ret hükümleri verilmesi yasaya aykırı,
    3-Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara