21. Ceza Dairesi 2015/7821 E. , 2016/4875 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanıkların "resmi belgede sahtecilik" suçundan mahkumiyetlerine dair hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Adli emanetin .... sırasında kayıtlı bulunan suça konu kimlik belgelerinin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek ve hüküm fıkrasına " emanette kayıtlı olan suça konu kimlik belgelerinin dosyada delil olarak saklanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıkların "dolandırıcılık" suçundan mahkumiyetlerine dair hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1-Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların suç tarihinde katılanın ikametgahına ellerinde çantalarla giderek ...."tan geldiklerini ve son ödediği faturayı göstermesini istedikleri, katılanın getirdiği faturaya bakan sanıkların, güven tesis etmek ve onun inanmasını sağlamak amacıyla şarteli indirip, kaldırıp lambaları yakmasını istedikleri, sırada içeride bulunan katılanın annesinin ""gelenler kim"" şeklinde seslenmesi üzerine, panikledikleri ve içeride kimin olduğunu sordukları, katılanın içeride annesinin olduğunu söylemesi üzerine sanıkların eylemlerine dışarıdan gelen bir etkenle devam etmeyip yarıda bırakarak hemen evden ayrıldıkları olayda, sanıkların, henüz katılandan çıkar sağlamaya yönelik suç boyutuna ulaşacak herhangi bir davranışlarının gerçekleşmemiş olması, iddianameye konu yapılan eylemin bu haliyle suç teşkil etmeyip hazırlık hareketi kapsamında kaldığı anlaşılmakla; unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Yasaya aykırı,
2-) Kabul ve uygulamaya göre ise;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.