Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1265 Esas 2022/2751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1265
Karar No: 2022/2751
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1265 Esas 2022/2751 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı firma ile davalı şirket arasında, acentelik sözleşmesi imzalandığı ve davacı firmanın, davalının sigorta ihalelerinin alınması konusunda çalışmalar yaptığı belirtilmektedir. Davacı firma, davalının üretim hizmet komisyon bedelini ödememesi sonucu feshedilen sözleşmenin haksız yere feshedildiğini, alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermiştir. Ancak, davacı tarafın kesin süreler içinde bilirkişi ücretini ödemediği ve iddiasını ispatlayacak defter ve kayıtları sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri, Hamdî Kanununun 190, 219, 220 ve 222. maddeleridir. Bu maddeler ispat yükünü ve defterlerin ibrazını düzenlemektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1265 E.  ,  2022/2751 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.04.2019 tarih ve 2015/518 E. - 2019/489 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında acentelik sözleşmesi imzalandığını, davacı firmanın davalının ... isimli şirketin sigorta ihalelerinin alınması yönünde çalışmalarda bulunduğunu ve davalının ihalelere katılmasına aracılık ettiğini, 2011 yılına kadar davalı şirket tarafından üretim hizmet komisyon bedeli adı altında davacı şirkete danışmanlık ücreti ödendiğini ancak davalının 2012 yılında yapılan ihalenin alınması çalışması karşılığı ödenmesi gereken danışmanlık ücretini ödenmeyeceğini belirterek aynı zamanda acentelik sözleşmesinin 10/04/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğinin bildirildiğini, sözleşmenin haksız yere feshedildiğini, davacı şirketin çalışmalarında ve istihsallerinde herhangi bir azalma olmadığını belirterek 20.000,00 TL üretim hizmet komisyon bedelinin 27/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında 08/09/2008 tarihli acentelik sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. maddesinde belirlenen 1 aylık önceden bildirim süresine riayet edilerek feshedildiğini, fesihin usulüne uygun olduğunu, davacının bu güne kadar almış olduğunu bildirdiği ödemelerin sözleşmeye dayalı doğmuş birer hak olmayıp, davacı yönünden kazanılmış hak da doğurmuş olmayacağını, davacının yeterli üretim sağlayamayan bir acente olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 09/10/2018 tarihli celse ara kararında "Tarafların iddiaları, toplanan, deliller, taraf defter ve kayıtları üzerinde, varsa alacağın miktarı ve davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, bilirkişinin resen görevlendirilmesine, bilirkişilere 750 TL ücret takdirine, ücretin davacı yanca 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki mevcut duruma göre karar verileceğinin ihtarına, taraflara müvekkillerinin ilgili yıllara ait tüm ticari defter ve kayıtlarını inceleme günü ibraz etmeleri aksi halde HMK 219,220,222, maddeleri gereği defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve duruma göre defterlerin içeriğinde göre diğer tarafın beyanlarının kabul edileceği meşruhatını içerir davalıya tebligat çıkarılması yönünde ihtaratta bulunulduğu, bilirkişi incelemesi yaptırılacağı, bilirkişi ücretinin ne miktar üzerinden yatırılacağı, ücretin yatırılmasına ilişkin gereken süre, hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklandığı, kesin süreye uymamanın doğuracağı sonucun açık bir şekilde anlatıldığı ve bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, bilirkişi incelemesinin taraflar arası uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgili olduğu ve davacının bilirkişi incelemesine ilişkin delil avansını, her iki ara karar ile verilen kesin süreler içerisinde yatırmadığı, ticari defter ve belgelerini de sunmadığı anlaşıldığından, bilirkişi incelemesine ilişkin delilinden vazgeçtiği, uyuşmazlığın çözümü için, uzman bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, bu nedenle dayanılan vakıanın ispatsız kaldığı, HMK 190. maddesinde düzenlenen ispat yükü ilkesine göre, ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, davacının verilen kesin süreler içerisinde, iddiasını ispatlayacak defter ve kayıtları sunmadığı, bilirkişi ücretini yatırmadığı, iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 260,85 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara