Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7824 Esas 2022/2794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7824
Karar No: 2022/2794
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7824 Esas 2022/2794 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, müvekkilinin \"FORMED+şekil\" ibareli markasının tescili için yapılan başvurunun, davalıların \"FORMET+şekil\" ibareli tescilli markalarına itirazı sonucu reddedilmesi ve YİDK kararının iptali talebiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, markalar arasında iltibas olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, markalar arasındaki benzerliğe ilişkin tespitlerde bir yanılgı olduğunu ve iltibas oluşmayacağına karar vermiştir. Bu nedenle, davalıların temyiz başvurusu reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
İlgili Kanun Maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/7824 E.  ,  2022/2794 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.12.2018 tarih ve 2017/282 E- 2018/432 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2019/337 E- 2020/731 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2016/02717 sayılı "FORMED+şekil" ibareli 10. sınıftaki malları kapsayan marka başvurusunun yayınına, davalı Şirket adına tescilli "FORMET" asıl unsurlu markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığınca itirazın reddine karar verildiğini, bu karara yönelik davalı Şirket itirazının YİDK tarafından, 2011/92145 sayılı davalı markası ile dava konusu başvuru arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle kabul edildiğini, müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında karıştırılma olasılığı bulunmadığını, müvekkilinin medikal tekstil ürünleri sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının faaliyet alanının ise çelik kapı üretimi olduğunu, dolayısıyla farklı sektörlere hitap eden taraf markalarının karıştırılmayacağını ileri sürerek, davalının itirazı nedeni ile YİDK'in 2017-M-4821 sayılı kararının iptaline ve dava konusu markanın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, davalının redde mesnet markasında hangi malların biraraya getirilip “formet” ibareli marka altında satışa sunulacağının belirlendiğini, bu malların 10. sınıfta yer alan davacının “formed” ibareli marka başvurusu kapsamındaki mallarla aynı olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

    Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin 2011 92145 numarayla tescilli FORMET markasının 35. sınıfın 6. alt grubuna dahil satış hizmetlerinin 10 sınıfa dahil malları kapsadığını, davaya konu markanın müvekkili markalarının seri markası olarak algılandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının "şekil+FORMED" ibareli marka başvurusuyla davalı firmanın 2011/92145 sayılı "şekil+FORMET" ibareli markası arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici nezdinde başvuru konusu işaret ile davalı firmanın markası arasında idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait marka algısı oluşabileceği, makûl düzeyde bilgilendirilmiş ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu 10. Sınıftaki mallar yönünden davacının "şekil+FORMED" ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden aynı malların satış hizmetlerini kapsayan davalının 2011/92145 sayılı "şekil+FORMET" ibareli markasından farklı bir marka olduğunu algılamayacağı, başvuru konusu işaret ile davalı firmanın markası arasında idari ve ekonomik anlamda birbirine bağlı işletmelere ait marka algılaması oluşabileceği, bu açılardan taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesindeki iltibas koşulunun oluştuğu YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamına göre, markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerektiği, dava konusu başvuru, "FORMED+şekil" ibaresinden oluşmakta iken redde mesnet markanın "FORMET+şekil" ibareli olduğu, markalarda yer alan şekil unsurlarının tali konumda bulunduğu, markaların asli unsurlarının "FORMED" ve FORMET" ibareleri olduğu, markaların asli unsurları arasındaki tek farklılığın, redde mesnet markanın son harfi olan "T" harfi yerine başvuruda "D" harfine yer verilmesi olduğu, her iki harfin telaffuzu gözetildiğinde marka işaretleri arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesinin uygulanabilmesi için ikinci koşulun marka kapsamları arasındaki benzerliğe ilişkin olduğu, dava konusu başvurunun kapsamında 10. sınıfta yer alan malların bulunduğu, bu malların redde mesnet markanın kapsamında yer almadığı, ancak diğer bir kısım mallarla birlikte 10. sınıfta yer alan malların satışına özgülenmiş 35. sınıftaki mağazacılık hizmetlerinin bulunduğu, ilk derece mahkemesince anılan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunduğu benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de herhangi bir malın satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetlerinin, o malın üretimine ilişkin bir mal sınıfı ile benzer kabul edilebilmesi için, söz konusu markanın o malın satışı için fiilen kullanıldığının ispat edilmesi gerektiği, somut olayda, 35. sınıfta yer alan mağazacılık hizmetinin, dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 10. sınıf mallar üzerinde kullanıldığının iddia ve ispat edilmediği, aksinin kabulü halinde, markasını yalnızca tüm malların satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetlerinde tescil ettirmiş bir kişinin, fiili kullanımını ispat etmeksizin markasının aynısının ya da benzerinin tüm mal sınıflarında tesciline engel olabilmesi gibi bir sonucu doğuracağı, dolayısıyla emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi koşullarının bulunmadığı gözetilerek, YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı, Yargıtay HGK’nın 08.06.2016 tarihli ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmediği, ayrıca bir bilirkişi incelemesine gerek görülmediği gerekçesiyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Türk Patent YİDK'in 19.06.2017 tarih ve 2017-M-4821 sayılı kararının, davalı şirketin itirazı bakımından iptaline, markanın tesciline ilişkin işlemlerin devamına ilişkin talebin, söz konusu işlemler idari nitelikte bulunduğundan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 04/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara