Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10689 Esas 2022/10367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10689
Karar No: 2022/10367
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10689 Esas 2022/10367 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme Kararı Numarası 2020/10689 E. 2022/10367 K olan ceza davasında, sanık hakkında uyuşturucu kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, sanığa açılan kamu davası için yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle kovuşturma şartlarının oluşmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde ikinci uyarının yapılmaması nedeniyle sanık hakkında kamu davası açılmıştır. Bu sebeple, kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrası
- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi, 2-3. fıkraları ve 4. fıkrasının (a) bendi
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi
10. Ceza Dairesi         2020/10689 E.  ,  2022/10367 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ANTALYA 6. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1) 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne aykırı olarak sanığın 24/07/2014 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının bilinen son adres yerine MERNİS adresine yapılan, tebligatın usulsüz olması dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın, yükümlülüklere uymama eylemini, 24/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirmesi nedeniyle kovuşturma şartlarının oluşmadığı,
    2) 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olduğu,
    Anlaşıldığından;
    5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara