Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1392 Esas 2022/2830 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1392
Karar No: 2022/2830
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1392 Esas 2022/2830 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2022/1392 E. ve 2022/2830 K. sayılı kararı, bir ipotek kaldırılması davasında verilmiştir. Davacı vekili, davalı banka ile imzalanan bir kredi taahhütnamesinde kefil olduğunu, taşınmazını davalı yararına ipotek verdiğini ancak kredi borcunun ödendiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili ise ipotek yükümlülüğünün başka bir şahsın kefaleti nedeniyle devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk kararda mahkeme ipoteğin kaldırıldığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek karar vermiştir. Temyizde ise davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Kararın dayandığı hukuki düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda; Türk Borçlar Kanunu Madde 609, Madde 610 ve Madde 615 uyarınca karara hükmedilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2022/1392 E.  ,  2022/2830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.01.2020 tarih ve 2019/298 E. - 2019/511 K. sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı Şükrü Tutuk arasında imzalanan genel kredi taahhütnamesinde davacının kefil olduğunu, ayrıca taşınmazını davalı yararına ipotek verdiğini, kredi borcunun ödendiğini, belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın ipotek yükümlülüğünün dava dışı Şükrü Tutuk'un dava dışı Se-Na Orm. Ürünl. Ltd. Şti.'ye olan kefaleti nedeniyle devam ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, getirtilen güncel tapu kaydında ipoteğin kaldırıldığı, davacı vekilinin de 19/01/2016 tarihli celsedeki beyanında tapu kaydındaki ipoteğin kaldırıldığını ve davanın konusuz kaldığını beyan ettiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine 01/10/2019 tarihinde karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından 16.10.2019 tarihinde temyiz edilmiş, davalı vekili 14/11/2019 tarihli dilekçesi ile hükmün yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden tashihi isteminde bulunmuş, mahkemece 15/11/2019 tarihli kararla davalı vekilinin tashih talebinin kabulüne, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, davalı vekili 13.12.2019 tarihinde temyiz talebinden feragat etmiş, mahkemece 10/01/2020 tarihinde davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili 13.01.2020 tarihinde mahkemece verilen 01/10/2019 tarihli kararı temyiz etmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilen 01/10/2019 tarihli karar, davalı vekilinin 13/12/2019 tarihinde temyizden feragat dilekçesi sunması üzerine kesinleştiğinden, mahkemece 15/01/2020 tarihinde davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen 15/01/2020 tarihli kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının asıl karara yönelik temyiz isteminin, tavzih isteminin kabulüne yönelik karara karşı da süresinde yapılmış bir temyiz isteminin bulunmamasına, davacının temyiz isteminin davalı yanın temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine yönelik ek karara ilişkin olmasına, işbu ek karara karşı temyiz isteminde bulunmasının hukuki yarardan yoksun olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara