Esas No: 2020/8277
Karar No: 2022/2846
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8277 Esas 2022/2846 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8277 E. , 2022/2846 K.Özet:
Davacı, davalı şirketin otobüsünde geçirdiği kazanın sebep olduğu zararlar için tazminat talep etmiştir. Mahkeme davacının zararının uzman doktor bilirkişi raporuyla sabit olduğunu ve davacının kazadan sonra işyeri değişikliği yapmak zorunda kaldığını belirlemiştir. Mahkeme, davalı Metro Turizm A.Ş.'nin işleteni olduğu otobüsün kazaya karıştığını ve bu nedenle kusurlu olduğunu da kabul etmiştir. Ancak mahkeme, davacının talep ettiği maddi tazminatın tamamını kabul etmeyip, belirli bir miktar tazminata hükmetmiştir. Ayrıca, mahkeme manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi
- 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'nın 5236 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.01.2020 tarih ve 2018/282 E. - 2020/13 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Metro Turizm Seyahat Tur. Org. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 29/03/2005 tarihinde davalı ...'nin sürücüsü, davalı ...'ün maliki ve davalı Metro Turizm Seyahat A.Ş.'nin işleteni olduğu otobüste geçirdiği kaza sebebiyle yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, bu kaza sebebiyle bir daha aynı işine devam edemeyeceğini belirterek 2.000,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizleri ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01/07/2014 tarihli dilekçe ile dava değerini toplam 30.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili, açılan davayı kabul etmediğini, kazanın oluşmasında kusurlu olmadığını ve talep edilen tazminatların çok fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Metro Turizm... A.Ş. vekili, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya karışan aracın ne işleteni ne de maliki olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğraması sebebiyle reddinin gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu ve davanın sigorta şirketine ihbarı gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 29/03/2005 tarihli kaza sebebiyle geçirdiği cerrahi operasyonlar neticesinde kaza öncesi çalıştığı MR bölümünde çalışmaya devam etmesinin uygun olmayacağının Uzman Doktor Bilirkişi ...'ın raporuyla sabit olduğu, davacının işbu sebeple işyeri ve bölüm değişikliği yapmak durumunda kaldığının mevcut deliller ile ispatlandığı, işyeri ve unvan değişikliği sonrası aldığı ücretlere ilişkin bordrolar ile kaza öncesi çalıştığı işyerindeki kazancına ilişkin evraklar baz alınarak davacının elde ettiği net gelirler karşılaştırıldığında, davacının kaza öncesi ve sonrası aylık net gelirinin değişkenlik göstermekle beraber ortalama olarak ve asgari ücret baz alınarak hesaplama yapıldığında davacının aylık kazancının kaza öncesine göre 0,27432 katı kadar azaldığı, dosyaya sunulan maaş ve döner sermaye bordrolarının asgari ücretlerle kıyas edilerek ve davacının kaza tarihindeki yaşı, bilinen ve bilinmeyen aktif döneme göre Yargıtay Yerleşik içtihatlarına uygun şekilde tazminat hesabı yapan 16/10/2019 havale tarihli rapor hükme esas alınmak suretiyle davacının ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle hak kazandığı tazminat miktarının 197.328,66 TL olduğunun belirlendiği, ancak davacının harçlandırdığı dava değeri üzerinden davasının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile harçlandırılan dava değeri ile bağlı kalınarak 5.571,20 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 24.428,80-TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat olmak üzere toplam 30.000.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, maddi tazminatın 2.000.-TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının davalılar aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 4.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı Metro Turizm.. A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı Metro Turizm.. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya kapsamından; davacının dava dilekçesinde hükmedilecek olan maddi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiği, 10/06/2014 tarihli ıslah dilekçesinde ise maddi tazminat istemini artırdığı ancak faiz başlangıcı yönünden ayrıca talepte bulunmadığı; mahkemece, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat miktarı hakkında dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının ıslah dilekçesi ile artırdığı ve mahkemece kabul edilen kısım hakkında ise faize hükmedilmediği anlaşılmıştır.
24/05/2019 tarih ve E:2017/8 K:2019/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği” yönünde karar verilmiştir. Bu durumda, belirtilen İBK kararı ve davanın haksız fiil nedeniyle maddi tazminat niteliğinde olduğu nazara alındığında, mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminatın tamamı yönünden, istemle bağlı kalınarak, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, hükümde gerekçesi de belirtilmeksizin sadece dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden faize hükmedilmesi hatalıdır.
Öte yandan, davalılardan sadece davalı Metro Turizm ... A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmesine rağmen hükümde reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden diğer davalılar yararına da vekalet ücreti tayin edilmesi de doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz taraf vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ve davalılardan Metro Turizm A.Ş. yararına bozulması gerekiyor ise de, anılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı davalı Metro Turizm ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının HÜKÜM bölümünün 1. fıkrasıının 5. satırında yer alan “…maddi tazminatın 2.000-TL'lik kısmına...” ibarelerinin çıkartılarak yerine "hükmedilen maddi tazminat tutarına" ibaresinin yerleştirilmesine, keza mahkeme kararının HÜKÜM bölümünün 5. fıkrasının 5.b bendinin 3. satırında yer alan ''...DAVALILARA EŞİT OLARAK VERİLMESİNE'' ibaresinin çıkartılarak yerine '''.. DAVALI METRO TURİZM... A.Ş.'YE VERİLMESİNE'' ibaresinin yerleştirilmesine, hükmün bu şekliyle mümeyyiz taraflar yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.