Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7702 Esas 2022/2842 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7702
Karar No: 2022/2842
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7702 Esas 2022/2842 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı teknoloji şirketi, \"FİBERBOOST\" markasının tescili için başvuruda bulundu ancak markalar dairesi tarafından kısmen reddedildi. Davacı, bu kararın iptali için dava açtı. İlk derece mahkemesi, işaretin ayırt edicilik taşıdığına karar vererek davacının tescil başvurusunu kabul etti. Davalı kurum, bu kararı istinaf etti ancak istinaf mahkemesi de aynı görüşte olduğu için reddetti. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinin a ve c bendi, 556 s. KHK’nın 7/1-c maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/7702 E.  ,  2022/2842 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.01.2019 tarih ve 2018/15 E- 2019/7 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.09.2020 tarih ve 2019/428 E- 2020/757 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin sağlık, bakım, tüketici ürünleri ve aydınlatma alanlarında anlamlı yeniliklerle insanların hayatlarının iyileştirilmesine odaklanmış, çeşitli alanlarda faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olduğunu, 15.07.2016 tarihinde "FİBERBOOST" ibareli markanın tescili amacıyla, 2016/92787 kod numarası verilen başvurunun ayırt edici olmadığı ve vasıf bildirdiği gerekçesi ile Markalar Dairesi tarafından 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinin a ve c bendi hükmü uyarınca kısmen reddedildiğini, ret kararının kaldırılması istemiyle gerçekleştirdikleri itirazın YİDK'nın 2017/M-9563 sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira başvuru konusu işaretin 7. ve 21. sınıftaki tüm ürünler ile 11. sınıfta yer alan "küçük ev eşyası için elektrikli pişirme cihazları ve ekipmanları, buharlayıcı (yemek hazırlamak için), pilav pişirme makinesi, fırınlar, mikrodalga fırınları, su ısıtıcıları" ürünleri bakımından ayırt edici niteliği olup, tanımlayıcı bir vasfının bulunmadığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, lif artırma anlamına gelen "fiberboost" ibaresinden oluşan işaretin amaç ve fonksiyon bildirdiğini, bu sebeple başvuru kapsamındaki ürünler bakımından ayırt ediciliğinin bulunmadığını ve tanımlayıcı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tescili istenilen işaretin, alışılmışın dışında farklı bir biçim ve renk kompozisyonu ile birlikte, 7. 21. ve 11. sınıfta yer alan ürünlerin ilgili sektörde genel kullanımı olan bir ibare veya biçimini ihtiva etmediğini, normal düzeyde bilgilendirilmiş ve makûl ölçüde dikkatli ve düşünceli, markayı ve anılan ürünleri bir bütün olarak algılama olanağı bulunan, ürünlerin ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcı kitlesinin tamamına yakınının hiçbir özel zihni çabaya mahal kalmadan ve doğrudan doğruya, bu işareti gördüğünde, davacı ürünlerini, diğer üretici ve satıcıların ürünlerinden ayırt edebileceği, bu itibarla, işaretin ayırt edicilik taşıdığı, davacıya ait başvurunun kapsamındaki 7. ve 21. sınıfı oluşturan ürünlerin tümü ve 11. Sınıfta yer alan "küçük ev eşyası için elektrikli pişirme cihazları ve ekipmanları, buharlayıcı (yemek hazırlamak için), pilav pişirme makinesi, fırınlar, mikrodalga fırınları, su ısıtıcıları" ürünleri yönünden bu ürünlerin hiç biri, doğrudan doğruya tescil ettirilmek istenen sözcükle doğrudan bağlantı kurulabilecek türden olmadığı, başvuru kapsamındaki ürünlerin, işarette yer alan sözcükler ile tanımlanmadığı, markayı oluşturan sözcüklerden “FIBER” ibaresinin, sözlük anlamı itibariyle “bitki elyafının sıkıştırılmasıyla elde edilen mukavva ya da tahta” anlamına gelmekte ise de yine özellikle son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren hızlı internet teknolojisi için sektör kullanıcılarının yaygın şekilde “fiberoptik kablolar aracılığıyla yapılan bağlantıyı” kısaca tanımlamak için kullanılan bir ibare olduğu,“BOOST” ibaresinin ise, ingilizce bir kelime olup anlamı “alttan yukarıya ittirmek, yükseltmek, kaldırmak, kuvvetlendirmek” gibi anlamlara geldiği, dolayısıyla marka bütünsel anlamı itibariyle “fiber güçte yükseltme, hızlandırma, kuvvetlendirme” gibi yorumlanabileceği, ancak işaretin, hitap edilen tüketici kitlesi nezdinde derhal bu şekilde somut bir algı oluşturarak kavramsal bir karşılık bulmayacağının düşünüldüğü, başka bir ifadeyle tüketicinin bu ibareyi gördüğünde, daha ziyade alelade bir yabancı kökenli marka olarak algılama eğiliminde olacağı, kaldı ki marka, davalı kurumun anılan ibareyi yorumladığı anlamında, yani “lif arttırma” anlamında algılansa dahi, söz konusu ibarenin reddedilen herhangi bir emtia açısından yine tanımlayıcı olarak algılanmayacağı, tüketicinin başvuru kapsamında herhangi bir emtia açısından dava konusu markayla derhal bir ilişki kurmayacağı, zira gerek sözcüklerin ayrı ayrı anlamları itibariyle gerekse de bir bütün olarak ortaya çıkan anlamı itibariyle, tescil kapsamında yer alan ve genel olarak “ev kullanımı için elektrikli ve elektriksiz mutfak cihazları” başlığı altında toplanabilecek emtianın herhangi biri yönünden markanın 7/1-c maddesinde aranılan hiçbir kriteri karşılamadığı, bu emtiaların hiçbiri ile dolaylı olarak dahi çağrışım oluşturmadığı, anılan ibarenin 556 s. KHK’nın 7/1-c maddesi uyarınca tescil başvurusuna konu edilen herhangi bir emtia yönünden cins, çeşit, vasıf, nitelik vb herhangi bir özellik belirtmediği, anılan ibarenin tüketici algısında bu yönde bir anlam oluşturmayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne TPMK YİDK'nın 03.11.2017 tarih ve 2017/M-9563 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karar, davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusuna konu ettiği işaretin davacının ürünlerini, diğer üretici ve satıcıların ürünlerinden ayırt edebilmeyi sağlayacağı, işaretin ayırt edicilik taşıdığı, davacının tescil başvurusunun konusu olan işaretin, kapsamındaki ürünlerin tanım ve vasıflarına uzak, davacıya ait teşebbüsün mallarını başka işletmelerin ürünlerinden ayırt etmeyi sağlamaya olanak verecek nitelikte olduğu, işaretin, hitap edilen tüketici kitlesi nezdinde derhal Türkçe karşılığının somut bir algı oluşturarak kavramsal bir karşılık bulmayacağı, söz konusu ibarenin reddedilen herhangi bir emtia açısından tanımlayıcı olarak algılanmayacağı, 556 s. KHK’nın 7/1-c maddesi uyarınca tescil başvurusuna konu edilen herhangi bir emtia yönünden cins, çeşit, vasıf, nitelik veya herhangi bir özellik belirtmediği gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kurum'dan alınmasına, 05/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara