Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2351 Esas 2022/10470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2351
Karar No: 2022/10470
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2351 Esas 2022/10470 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi'nin 2022/2351 E. ve 2022/10470 K. sayılı kararı uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün gerekçesi yetersiz olduğu için bozuldu. Kararda, hükümlerin gerekçesinde ileri sürülen görüşlerin yazılması, sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi, delillerle ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiğine vurgu yapıldı. Ayrıca, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen tanıkların dinlenilmesi, cep telefonu kayıtlarının detaylı incelemesi ve diğer sanıklarla bağlantılarının incelenmesi gerektiği belirtildi. Kararda, yasal dayanaklar olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesi 3. fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34., 230., 288., 289. ve 294. maddelerine vurgu yapıldı.
10. Ceza Dairesi         2022/2351 E.  ,  2022/10470 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : a) Mahkûmiyet; Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin
    17/09/2020 tarihli 2015/93 esas ve 2020/136 sayılı kararı
    b) İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi; Diyarbakır Bölge
    Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 27/12/2021 tarih,
    2020/1953 esas ve 2021/1431 sayılı kararı


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK'nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesi 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca hükümlerin gerekçesinde, iddia ve savunmalarda ileri sürülen görüşlerin yazılması, sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi, delillerle ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    1) Uzmanlık raporuna göre yakalanan maddelerde parmak izleri tespit olunan ...ve ... yönünden Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmakla; soruşturmanın akıbetinin araştırılması, dava açılmış ve derdest olması halinde dosyanın getirtilip incelenerek gerektiğinde davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dava dosyasının bu dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ... , ... ve ...’nın mahkemece tanık olarak dinlenilmesi, birbirlerini tanımadıklarını beyan etmelerine rağmen, ...’nün Cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde verdiği ve kendi adına kayıtlı bulunan ... nolu hat ile ...’ınifadesinde kullandığını beyan ettiği ... nolu hat arasında iletişimin bulunmasının ve ... nolu hattın uyuşturucu ele geçen aracın kiralama sözleşmesinde Şükrü’nün telefonu olarak bildirilmesinin detaylı şekilde sorulması,
    3) Hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen dosyanın diğer sanığı ...’in 17/01/2014 tarihli dilekçesinde olay tarihinde sanık ... tarafından kullanıldığını belirttiği ... nolu hattın, ... ile diğer dosya sanığı ... yakalandığında üzerlerindeki ... nolu hat ile olay günü öncesi ve olay günü irtibatının bulunması karşısında;
    ... nolu hattın suç tarihinde sahibi olarak görünen ...’ün tanık olarak dinlenmesi, sanığın resmi veya özel kurum ve kuruluşlara irtibat numarası olarak verdiği diğer telefonları ile ... numaralı telefonun olay tarihinde kim tarafından kullanıldığının ilgili emniyet biriminden tespit ettirilerek, belirlenecek hatlar ile ... numaralı hata ait olay tarihinden geriye doğru 1 aylık dönemi kapsar şekilde HTS kayıtlarının getirtilmesi, diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla üst aramalarında ele geçen ... ve ... nolu hatlar ile aralarında olay öncesi ve olay sırasında görüşme veya mesaj irtibatı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, belirtilen telefon hatları ile görüşme yapılan ortak şahıs ve telefon numaralarının tespiti ile ... numaralı telefon hattının sanık ... tarafından kullanılıp kullanılmadığının karşılaştırılması, duruşmada sanık ...’e okunarak sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
    28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara