Esas No: 2021/28688
Karar No: 2022/16190
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/28688 Esas 2022/16190 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/28688 E. , 2022/16190 K.Özet:
Sanık bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum olmuştur. Temyiz incelemesi sonucunda nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmıştır. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak suç tarihinin gerekçeli kararda yanlış yazıldığı tespit edilmiştir. Bu suçun olağanüstü dava zamanaşımı gerçekleştiği ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğü belirtilmiştir. Kararın sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ile ilgili düzenleme, hak yoksunluğunun kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği şeklinde açıklanmıştır. Ayrıca, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak verilen hüküm BOZULMUŞ ve sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle DÜŞMÜŞTÜR. Kanunların tam olarak belirtildiği bilinebilmesi için, ilgili maddelerin tam metni aşağıdaki gibidir:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi:
\"(3) Altsoyu, yukarıdaki fıkralardaki hak yoksunluklarından sadece koşullu salıverilme tarihine kadar süresince yararlanır. Aksi takdirde aynı Kısım hükümleri saklı kalmak kaydıyla cezasının infazına devam olunur.\"
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
...
1) Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelemesine gelince;
Gerekçeli karar başlığında "24.09.2010-30.11.2010" şeklinde yazılan suç tarihinin, 30.11.2010 ve 30.12.2010 keşide tarihli çeklerin şikayetçi şirkete teslim edildiği tarih olan, "24.09.2010" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. - ...