Esas No: 2021/529
Karar No: 2022/2863
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/529 Esas 2022/2863 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/529 E. , 2022/2863 K.Özet:
Davacılar, davalı şirket adına tescilli olan üç markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkin edilmesi, devir, satış, lisans, rehin, teminat işlemlerinin önlenmesi yönünde tedbir kararı alınmasını talep etmiştir. Ancak mahkeme, markaların tescili ve kullanımıyla ilgili karışıklık yaşanmayacağı, tescillerin hukuka uygun olduğu sonucuna vararak davayı reddetmiştir. Ancak davacıların itirazlarının değerlendirilmediği, bilirkişi raporunda gerekli detaylı açıklamaların yapılmadığı gerekçesiyle Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı verilmiştir. Bu karara göre, davacıların itirazları doğrultusunda mal ve hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı tespit edilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Söz konusu kararın temel dayanağı ise davayı incelerken uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.12.2019 tarih ve 2019/12 E. - 2019/210 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davacı kayyım tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kötü niyete dayalı olarak 29. sınıfta davalı şirket adına tescillenmiş olan 2015/20287 nolu "Keskin Dede", 2015/03792 nolu "bykeskin", 2015/20294 nolu "Keskin'in Zeytinleri" ibareli markaların hükümsüzlüğünü, sicilden terkin edilmesini, markaların tescilinden doğan hakların devir, satış, lisans, rehin, teminat işlemlerine konu edilmesinin ve sicile tescilin tedbiren önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hükümsüzlük şartlarının oluşmadığını, markaların farklı olduğunu, aynı sınıftaki farklı kişiler adına onlarca markanın itiraz edilmeden tescil edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, bu markaların tescili ve kullanımları halinde ortalama tüketicinin mal ve hizmet seçimi sırasında bir karışıklığa uğramayacağı, bir vakit kaybı yaşamayacağı ve tescillerin hukuka uygun olduğu, tanınmışlıktan kaynaklanan güçlü koruma ve güçlü itiraz şartlarının da olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davacı kayyım tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı şirket adına tescillenmiş olan 2015/20287 nolu "Keskin Dede", 2015/03792 nolu "bykeskin" ve 2015/20294 nolu "Keskin'in Zeytinleri" ibareli markaların benzerlik ve kötüniyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğüne ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların mesnet markaların ve bu markalarda yer alan mal ve hizmetlerin çokluğu nedeniyle detaylıca açıklanmadığı ancak sıralandığı belirtilmiş, daha sonra da davacıların öncelik istemlerine dayanak yaptığı markaların "Keskinoğlu" kök unsurunu taşımakta olduğu, bu markalarda esas unsurun kendine özgü karakteristiği olan "Keskinoğlu" ibaresi olduğu değerlendirilmiş, dava konusu markalarında ise "Keskin" esas unsurunun ortak olduğu, bunun bir ilçe adı olan ibareye gönderme yaptığı, anlam veya ses benzerliği bulunmadığı gibi, genel izlenimleri tamamen farklı olduğundan, karıştırma riski söz konusu olmadığı mütalaa edilmiştir. Davacı şirketlerin temsil kayyımı ise bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazında, davacı şirket yetkilileri arasında davacı şirketlerin markalarının korunması yönünde ihtilaf bulunduğu,“Keskin” ibaresinin bir ilçeden değil esasen şirket yetkililerinin isim ve soyadından geldiğinin belirtildiği ve davacıların "KESKİN'S FARM+şekil" ibareli markaları bakımından dava konusu markaların aynı işletmenin markası veya idari-ekonomik anlamda bağlantılı bir işletmenin markası olarak algılanabileceği itirazında bulunulmuştur. Mahkemece, rapora yönelik ciddi nitelikteki bu itirazlar değerlendirilmediği gibi, bilirkişi raporunda da denetime elverişli olarak taraf markaları mal ve hizmet dökümleri yapılarak karşılaştırılmamış, mal ve hizmetlerin neden benzer olmadığı hususunda izahat yapılmamıştır. Bu itibarla mahkemece, Dairemizin 2020/1010 esas ve 2020/5399 karar sayılı ilamı, 2020/1406 esas ve 2021/1065karar sayılı ilamı, 2020/6143 esas ve 2021/514 karar sayılı ilamı, 2019/995 esas ve 2019/7953 karar sayılı ilamları ile davacıların belirtilen itirazları doğrultusunda inceleme yapılarak, itirazda somut olarak belirtilen mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve iltibas ve tanınmışlık iddiaları bakımından bu incelemenin sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekili ve temsil kayyımının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve temsil kayyımın temyiz isteminin kabulü ile yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve temsil kayyımının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılar ve davacı kayyıma iadesine, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.