Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5731 Esas 2022/2903 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5731
Karar No: 2022/2903
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5731 Esas 2022/2903 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, müvekkilinden satın alınan iş makineleri karşılığı verilen çeklerini tahsil edemeyen davacı, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabul edilmesine ve davalının takibe itirazının iptaline karar vermiştir. Ancak, davalı şirket temsilcisi tarafından yapılan itirazlar nedeniyle dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay, temyiz istemini reddeden mahkeme kararını kaldırmış ve davalının temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Kararda, icra inkar tazminatı oranına ilişkin düzenlemelere değinilmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinin, Yasa değişikliği hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatıldığı için tazminat oranının %40'dan aşağı olmamak üzere uygulandığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nun 67/2. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2020/5731 E.  ,  2022/2903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.10.2017 tarih ve 2017/506 E. - 2017/849 K. sayılı karar davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiş, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen temyiz başvurusunun reddine dair 28.02.2020 tarihli ek kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı şirket temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 05.04.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı şirket yetkilisi ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinden satın alınan iş makineleri karşılığı bir kısım çeklerin müvekkiline verildiğini, sözleşmede fatura tarihi ile fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkı için ayrıca fatura kesileceğinin kararlaştırıldığını, davalının teşvik ve vergi sorunları nedeniyle satış faturalarının kardeş firması olan dava dışı şirkete kesilmesini istediğini, müvekkilinin davalıya yardımcı olmak için bu talebi kabul ettiğini, satış sözleşmesindeki taahhüdü gereği davalının bu kur farkı faturasını ödeme yükümü bulunduğunu, ödenmeyince tahsil için başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı temsilcisi, davalının, davacı şirketten hiçbir mal almadığını, davacının elinde davalıya mal sattığına dair belge bulunmadığını, böylece davalının kur farkı faturasının da muhatabı olamayacağını savunarak davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, verilen kararın temyizi üzerine davalı itirazlarının reddedilip davacı lehine hükmolunan icra inkar tazminatı yönünden hükmün bozulduğu, Yasa değişikliği hükmünde yer alan yeni tazminat oranıyla ilgili olarak hangi Kanun hükmünün uygulanması gerektiği hususunun takip tarihi esas alınarak belirleneceği, somut olayda davanın temelini oluşturan icra takibinin anılan yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığı, maddi hukuka ilişkin İİK'nun 67/2. maddesindeki değişiklikten önceki oran olan %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline, takibin aynı koşul ve kayıtlarla devamına, alacağın %40 üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı şirket temsilcisince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 28.02.2020 tarihli ek kararla, süresinde yapılmayan temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen ek karar, davalı şirket temsilcisince temyiz edilmiştir.
    1- Her ne kadar mahkemece, davalı şirket temsilcisinin 13.02.2020 tarihli dilekçesi üzerine verilen 28.02.2020 tarihli ek kararla, kararın davacı vekiline 20.03.2018, davalı vekiline 21.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, taraflarca süresinde temyiz edilmeyen kararın kesinleştiği gerekçesiyle davalı şirket temsilcisinin temyiz başvurusu reddedilmişse de, mahkemece tesis edilen 10.10.2017 tarihli karar henüz taraflara tebliğe çıkartılmadan davalı şirket yetkilisinin Gölcük Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla verdiği 12.01.2018 tarihli dilekçesi ile kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek karara karşı itirazlarını sunduğu görülmüş olup anılan dilekçe, içeriğindeki itirazlar itibariyle bir temyiz dilekçesi mahiyeti taşımaktadır. Bu itibarla, davalı şirket temsilcisinin temyiz itirazları süresinde olduğundan mahkemece, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılarak davalı temsilcisinin temyiz isteminin incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı şirket temsilcisinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine dair 28.02.2020 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket temsilcisinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan 10.10.2017 tarihli kararın ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 5.351,59 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara