Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7951 Esas 2022/2876 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7951
Karar No: 2022/2876
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7951 Esas 2022/2876 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adıyaman'da meydana gelen tüpgaz kaçağı sonucu yangın çıkmasıyla bir kişi ölmüş ve bazı kişiler malul kalmıştır. Davacı, zarar görenlere ödemiş olduğu tazminatın davalı şirkete rücu etme hakkı olduğunu ve borçlu aleyhine icra talebinde bulunma hakkına sahip olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının itirazının kabulüne karar vermiş ve takibin devamına hükmetmiştir. Temyiz istemi üzerine yapılan inceleme sonucu ise hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ve kararın onanması gerektiği hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi, Sigortacılık Kanununun 14. maddesi ve Yönetmeliği'nin 16. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 vd., 369/1., 371., 370/1. ve 372. maddeleri sayılmaktadır.
11. Hukuk Dairesi         2020/7951 E.  ,  2022/2876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.07.2018 tarih ve 2014/351 E- 2018/1023 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2018/1964 E- 2020/717 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; 14/11/2011 tarihinde meydana gelen Tüpgaz kaçağına bağlı çıkan yangın nedeniyle ... vefat etmiş ... ve ...isimli şahısların maluliyete maruz kaldığını, olay sebebiyle Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/9643 numaralı soruşturma dosyasında yaptırılan araştırmalarda yangına sebebiyet veren LPG tüpünün Mavi Renkli üzerinde YÜCELTÜP S.55 ibaresi bulunan YÜCELGAZ marka mutfak tüpü olduğu belirlendiğini, yaptırılan bilirkişi incelemesi sunucunda yangının yoğun gaz sızıntısından dolayı parlama neticesinde meydana geldiğini ve mahalde bulunanların yaralanmasına ve bir kişinin ölümüne neden olduğunu, TSE 5306'ya göre LPG Mutfak tüplerinin 10 yılda bir hidrostatik testlerinin yapılmasının gerektiğini ancak incelenen tüp üzerinde bu testin yapılmadığının tespit edildiğini, olay sebebiyle vefat eden ...’nun mirasçıları olan babası ... ile annesi ... ile maluliyetini ispat eden ... ve ...'in Güvence Hesabına baş vurarak davalı şirket tarafından Tüpgaz zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olduğundan mevzuat gereği tazminatların kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, olay nedeniyle vefat eden ...'nun mirasçısı olan annesi ...'ya 19/07/2012 tarihinde 14.192,00 TL, babası ...'ya 19/07/2012 tarihinde 11.908,00 TL, olay nedeniyle maluliyete maruz kalan ...'ya 01/10/2012 tarihinde 47.901,00 TL, ...'e ise 01/10/2012 tarihinde 15.459,00 TL, olmak üzere toplam 89.460,00 TL ödemede bulunulduğunu, dosyaya sunulan ibranamede ödenen tazminatın Sigortacılık Kanunun 14.ncü maddesi gereğince Güvence Hesabından nakden ve defaten alındığı, dosyaya sunulan hesaptan EFT belgesinden de anlaşılacağı üzere toplamda 89.460,00 TL'nin ilgililere ödenmesi ile müvekkili kurumun alacaklı sıfatını kazandığını, Sigortacılık Kanun'un 14. maddesi ve ... Yönetmeliği'nin 16. maddesi uyarınca yaptığı ödemeler için Güvence Hesabının zararına neden olan sorumlu tüp gaz şirketine rücu etme hakkı tanındığını, müvekkil kurumun borçlu aleyhine icra talebinde bulunma hakkına da sahip bulunduğunu, müvekkili kurumun alacağının muaccel hale gelmiş olduğunu herhangi bir rehinle temin edilmediğini, Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/9 Değ. İş. sayılı kararı ile İhtiyati haciz kararı alınmış ve Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/680 Esas sayılı dosyasına 89.460,00 TL asıl alacak, hak sahiplerine yapılan her ödemenin ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar yıllık yasal faiz oranı üzerinden hesaplanmış 11.600,00 TL işlemiş faiz, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 101.430,50 TL için davalı hakkında ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, 101.430,50 TL üzerinden takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmitşir.
    Davalı vekili; zamanaşımı ve yetkisizlik itirazında bulunarak, Adıyaman CBS'nın 2011/9643 Soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporunda dava konusu tüpte yırtılma olmadığı, bir miktar LPG gazının tüp içerisinde mevcut olduğunu, kaynak dikişlerinde ve vanada gaz kaçağının olmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin bu anlamda kendisine atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, Adıyaman CBS'nın 2011/9643 soruşturma sayılı dosyasında dinlenen ...'nın müvekkili firmanın hiç bir zaman bayisi olmadığını beyan ettiğinden, tüpün yetkili bayiden alınmadığı için söz konusu zarardan müvekkil şirketin sorumlu olmaması gerektiğini, davacının zarar görenlere yaptığı ödemenin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, yangın olayının tüpteki herhangi bir kusur ya da arızadan doğmaması nedeniyle illiyet bağının bulunmadığını, dava konusu olayın tüp patlaması değil gazın alev alması olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini %20'den aşağı olmamak üzere davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/9643 sayılı soruşturması kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda yangına sebep olan tüpün kaynak dikişlerinde ve vanada gaz kaçağının olmadığı ve yangının yoğun gaz sızıntısından kaynaklandığının belirtildiği, ayrıca kusur bilirkişi raporunda yangının tüp patlaması ile değil, gazın açık bırakılması nedeniyle ortamda biriken gazın ark ile teması sonucunda meydana geldiği, dolayısıyla davalının kusurunun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; dava konusu olayda ...'nun ölümü nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalan annesi ...'nun 25.758,09 TL, babası ...'nun 19.713,18 TL maddi zararının olduğu, yine dava konusu olayda yaralananlardan ...'in 21.730,92 TL, ...'nun 77.750,20 TL maddi zararının olduğu, toplam maddi zararın 144.952,39 TL olduğu, bu durumda davacının itirazın iptalini talep etmekte haklı olduğu, ancak davacının talebi yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacaktan sözedilemeyeceği, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile, davalının Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/680 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.196,53 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara