Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7897 Esas 2022/2874 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7897
Karar No: 2022/2874
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7897 Esas 2022/2874 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7897 E.  ,  2022/2874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2018 tarih ve 2016/412 E- 2018/335 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/361 E- 2020/801 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; Uzungil firmasının 1960’lı yılların başında ... ve ... tarafından kurulduğu, faaliyetlerine un, yağ ve şeker toptancılığı ile başladığı, daha sonra ... ve davacının babası ... tarafından isim verilerek ticaret hayatına başladığı, ...’un 1970’li yılların başında Siteler Ağaoğlu Camii yanındaki şeker, lokum ve helva imalathanesini devralmasıyla “UZUNGİL” firmasının bu alanda imalata başladığı, yıllarca hem toptan gıda hem de şekerleme imalathanesi ile üretim, toptan ve perakende satış yaparak kendi mağazalar zincirini oluşturduğu, restoran ve kafeterya kurarak hizmet sektöründe de şekerleme üzerine marka olduğu, “UZUNGİL” markasını kuruluşundan beri kesintisiz olarak kullandığını, ilk kez kendisinin tescil ettirdiğini, 1979 yılında “UZUNGİL ...” unvanlı şahıs şirketini kuruduğunu, bu şirketin 1990 yılı sonuna kadar Ulus Şehir Çarşısındaki adresinde faaliyetini sürdürdüğünü, 1991 yılından 1997 yılı sonuna kadar Kızılay Tuna Cad. Sakarya adresinde “UZUNGİL ...” unvanıyla faaliyet sürdürdüğünü, aynı unvanla 2001 yılında German Sanayi Sitesinde imalat ve fabrika satış mağazası kurduğunu ve burada 2004 yılı sonuna kadar faaliyet gösterdiğini, davacının babası ve “UZUNGİL” markasının asıl sahibi olan ...’un kardeşleri ile ortaklıktan ayrıldıktan sonra sadece davacı oğlu ile çalıştığını, başka hiç kimse ile ortaklık anlaşması yapmadığını, 28.12.2010 tarihli bir vekaletname ile marka üzerindeki tüm haklarını davacı ...’a devrettiğini, bu nedenle “UZUNGİL ...” ticaret unvanı ve eskiye dayalı kullanıma bağlı olarak markanın gerçek hak sahibinin davacı ... olduğunu, davalının ne davacı ile ne de babası ile lisans, devir, satış benzeri bir anlaşma yapmadığını, davalı şirketin markayı haksız olarak tescil ettirerek kullandığını ve markanın asıl sahibi olan davacının marka haklarına tecavüz ettiğini, davacının babası ile başladığı ticari hayatına halen devam ettiğini, ancak marka hakkının engellenmesi nedeniyle kendisine ait olan markayı kullanamadığını, ticari itibarının zedelendiğini, davaya konu “marka + şeklin” aynısının daha önce kamuya sunulmuş olması nedeniyle yenilik vasfı taşımadığını, “Uzungil Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketi”nin 15.01.1976 tarihinde ... ve ... tarafından kurulduğunu, 22.11.1979 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’nde tescil edildiğini, şirketi tek başına temsil yetkisinin davacının babası ...’a ait olduğunu, şirketin 1979-1989 yılları arasında faaliyetlerine ara vermeden devam ettiğini, şirketin 30.06.1989 tarihindeki feshi sırasında ortakların şirket adına tescil edilmiş olan isim ve marka tescilinin ..., ... ve İbrahim Uzun adlarına tescil edilmesine oybirliğiyle karar verdiğini, bu tarihten itibaren, ...’un “Şekerci Uzungil – Uzungil ...”, İsmail Uzun’un “Uzungil Şekerleme ve Gıda Sanayi Ltd. Şti.”, ...’un ise “Uzungil İnşaat Turizm Çikolata Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” unvanları ve “UZUNGİL” markası altında faaliyetlerine ara vermeden devam ettiğini, daha sonra ...’un 199775 ve 188925 sayılı markaları şirketi adına tescil ettirdiğini, işlerinin kötü gitmesi üzerine 20.12.2006 tarihinde de Hidayet Aydoğmuş’a, 5.000,00 TL’ye değerinin çok altında, koruma amaçlı olarak devrettiğini, Hidayet Aydoğmuş’un da markayı 20.03.2008 tarihinde ...’a 1.000,00 TL gibi çok düşük bir bedelle devrettiğini, ...’ın da 26.06.2008 tarihinde Satılmış Çatak’a (Uzungil Şekerleme ve Gıda Sanayi Ltd. Şti.yi temsilen)” 20.000,00 TL bedelle devrettiğini, buna göre marka devirlerinin muvazaalı olduğunu, zira 7. İcra Mahkemesinde yapılan değer tespitine göre markanın değerinin 400.000 TL olduğunu, 2006 56904 sayılı “Ali Uzungil” markasının da İsmail Uzun’un oğlu ... tarafından tescil ettirildiğini, bu markanın 21.06.2010 tarihinde çok düşük bir bedelle sektörle ilgili olmayan Yavuz Çiçek’e devredildiğini, bu kişinin de markayı mevcut sahibi olan Hüseyin Çatak’a (Satılmış Çatak’ın oğlu) devrettiğini, bu muvazaalı devir işlemleri sonucunda baba-oğulun markaları sahiplendiğini, bahse konu devir ve satışların tamamının muvazaalı olduğunu ileri sürerek 188925, 199775, 2004 23687, 2003 35091, 2006 56904 sayılı marka tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davalı Uzungil Şekerleme ve Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin 1990 yılında kurulmuş olan “şekerleme, helva lokum vb.” imalatında sektörün önde gelen firmalarından olduğunu, dava dışı Uzungil İnşaat Turizm Çikolata Şekerleme Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin (Uzungil İnşaat) davalı şirketin eski ortakları ve yakınlarınca 1997 yılından kurulduğunu, 2010 12996, 2004 23687, 199775, 2003 35091 ve 188925 sayılı markalar Uzungil İnşaat adına tescilli iken önce Hidayet Aydoğmuş’a, sonra ...’a ve en sonunda, 26.06.2008 tarihinde davalı şirkete devredildiğini, bu markalar ile unvanın davalı şirket tarafından fiilen ve hukuken kesintisiz bir şekilde kullanılmakta olduğunu, davacı ... tarafından açılan dava sonucunda Ankara 2. FSHHM’nin 2012/204 E. ve 2013/45 K. Sayılı kararında da, “UZUNGİL” marka ve unvanının davalı şirket tarafından kullanıldığının, ticari hayatta tanındığının, markaya yatırım yapıldığının ve değer kazandırıldığının belirtildiğini, Uzungil İnşaat’ın münfesih bir şirket olduğunu, ne bu şirketin ne de davacı ...’un haksız rekabete konu olabilecek bir imalat ya da faaliyetleri bulunmadığını, haksız saldırıları durdurmak için açılan davaları etkileme gayesiyle bu davanın açıldığını, fiilen bitmiş olan “Uzungil” markasının davalılarca alındıktan sonra yapılan yatırımlar ve tanıtım çalışmalarıyla tekrar tanınır hale geldiğini, davacının haksız saldırılarını durdurmak için Ankara 1. ve 2. Sulh Ceza Hakimliklerince verilen erişimin engellenmesi kararları bulunduğunu, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/176 E. sayılı dosyasında haksız rekabetin önlenmesi davası açıldığını, davacı ... ve Uzungil İnşaat’ın daha önce davalı adına açtığı aynı konulu davaların reddedildiğini, davacı ...’un şirket eski ortaklarının akrabası olduğunu, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gibi muvazaa iddiasında pasif husumet ehliyetinin de iyi niyetli üçüncü şahıs olan davalıya düşmediğini, davacının muvazaalı temlik olduğunu iddia ettiği şahısların davada taraf olmadığını, kaldı ki markanın kötü niyetli ya da muvazaalı kullanımının söz konusu olmadığını, davalı tarafından gerçek bir satın almanın mevcut olduğu ve satın alınan markalarla faaliyet yürütüldüğünü, imalat ve satış yapıldığı, davacının mutlak muvazaa iddiası bulunmayıp nispi muvazaa iddiası olduğu ve bu iddiasına dayanak olarak gizli bir sözleşme ortaya koymak zorunda olduğu, davacının dava dilekçesinde gizli irade iddiası da bulunmadığı, böyle bir iddianın olması halinde dahi usulen şekle uygun yapılmış ve sicile tescil edilmiş devirlerin mevcut olması karşısında bu tescillerin muvazaa iddiasıyla geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, davacının muvazaa iddiasını dayandırdığı değer farkı iddiasının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın davalı adına tescilli 188925, 199775, 2004/23687, 2003/35091, 2006/569904 sayılı “UZUNGİL+şekil" esas ibareli markaların hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olduğu, “UZUNGİL TİCARET VE SANAYİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ - ... VE ORTAKLARI” unvanlı şirketin 19.01.1976 tarihinde, ..., ..., ... ve İsmail Uzun adına tescilli iken ortakların oybirliğiyle şirketin tasfiyesi konusunda anlaşma sağlanarak 12.07.1990 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, Ankara 4. Noterliği’nin 10.08.1989 tarih ve 30647 sayılı işlemi ile şirketin adına tescil edilmiş bulunan isim ve marka tescilinin de ..., ... ve İsmail Uzun adına tesciline karar verildiği, esasen bu tarihte bahse konu şirket adına herhangi bir marka tescilinin bulunmadığı, Şirketin tasfiyesinden sonra, 10.08.1989 tarihli sözleşmeye uygun olarak “UZUNGİL” isim ve markasını kullanma hakkı olan İsmail Uzun’un, ... ile birlikte, 30.11.1990 tarihinde davalı şirket Uzungil Şekerleme’yi, “helva, reçel, lokum, çikolata, pasta, baklama, badem ezmesi, badem şekeri, sahlep, dondurma, şekerleme vb. gıda ürünlerinin imalatı, ihracatı, ithalatı, toptan ve perakende ticareti” konularında faaliyet göstermek üzere kurdukları, zaman içinde şirketin hisselerinin farklı kişiler adına devredildiği, 10.08.1989 tarihli sözleşmeye uygun olarak, “UZUNGİL” isim ve markasını kullanma hakkı olan ...’un, Müzeyyen Uzun ile birlikte, 12.11.1997 tarihinde Uzungil İnşaat’ı, “çikolata ve çikolatalı ürünler, şekerleme, lokum, baklava, şeker, badem ezmesi, reçel, tahin, susam yağı, helva, sahlep, dondurma, kuru ve yaş pasta, kestane şekeri” gibi ürünlerin imalatı ve satışı konularında faaliyet göstermek üzere kurdukları, daha sonra 199775, 188925, 2003 35091 ve 2004 23687 sayılı “UZUNGİL + Şekil” markalarının bu şirket adına tescil edildiği, bu markalar tescilli iken bu şirket ile davalı Uzungil Şekerleme arasında, 19.04.2000 ve 01.05.2002 tarihlerinde, Ankara 1. FSHHM nezdinde, marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ve ticaret unvanının terkini iddia ve talepleriyle, karşılıklı davalar açıldığı, alınan bazı kararların Yargıtay tarafından bozulduğu, en sonunda 10.11.2009 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, şirket adına tescilli olan markaların ise önce Hidayet Aydoğmuş’a, sonra ...’a ve son olarak da 26.06.2008 tarihinde, mevcut sahibi olan davalı Uzungil Şekerleme’ye devredildiği, 2006 56904 sayılı “ALİ UZUNGİL” markası da ... adına tescil edilmiş, önce 14.06.2010 tarihinde Yavuz Çiçek’e, sonra da 06.07.2010 tarihinde davalı şirkete devredildiği, davacı tarafından “UZUNGİL” markasının 22.11.1979 tarihinde tescil edildiği halen kullanılmakta olduğu ileri sürülmekle birlikte, dosyaya bu yönde deliller sunulmadığı, davacının eskiye dayalı kullanım hakkı iddialarının, “UZUNGİL” marka ve logosunun babası ... tarafından 1976-2004 yılları arasındaki kullanımına ilişkin olduğu, “UZUNGİL” ibaresinin 19.01.1976 tarihinden itibaren, davalının babasının ortakları arasında bulunduğu “UZUNGİL TİCARET VE SANAYİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ - ... VE ORTAKLARI” şirketinin ticaret unvanında “şeker, helva, lokum, reçel, pasta ve bilumum şekerleme imali ve satışı” alanlarında markasal olarak kullanıldığı, bu şirketin 12.07.1990 tarihinde tasfiyesinden sonra da bu marka ve logolar ...’a ait işletmenin işletme adında, vergi levhası ve faturalarında 23.06.2004 tarihine kadar kullanmaya devam ettiği, bu tarihten sonraki kullanımlarına ilişkin ise herhangi bir delil sunulmadığı, ... bu kullanımlardan kaynaklanan haklarını 15.06.2010 tarihli devir sözleşmesi ile oğlu davacı ...’a devrettiği, hükümsüzlüğü talep edilen 188925, 199775, 2004 23687 ve 2003 35091 sayılı markaların önce Uzungil İnşaat adına hukuka uygun şekilde tescil edildiği, daha sonra devir işlemleri sonucunda nihai olarak davalı şirkete devredildiği, “UZUNGİL” markası üzerinde davacının, davalı şirkete göre eskiye dayalı kullanımdan kaynaklanan üstün ve öncelikli haklara sahip olmadığı, davalı şirketin hisselerinin devir yoluyla el değiştirmiş olmasının bu durumu davacı lehine değiştirmeyeceği, bütün bu nedenlerle 556 sayılı KHK’nın 42/1(b) ve 8/3 maddeleri kapsamında, davacının eskiye dayalı kullanımdan kaynaklanan hakları yönünden, 188925, 199775, 2004 23687, 2003 35091, 2006 56904 sayılarla tescilli markaların hükümsüzlüğü koşullarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkermesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafça hükümsüzlüğü talep edilen davalı adına tescilli bulunan 188925, 199775, 2004 23687 ve 2003 35091 sayılı markaların, öncesinde Uzungil İnşaat Şirketi adına hukuka uygun bulunan bir şekilde tescil edildiği, daha sonra da devir işlemleri ile nihai olarak davalı şirkete devredildiği, dava konusu “UZUNGİL” markası üzerinde davacının, davalı şirkete nazaran eskiye dayalı kullanımının bulunmadığı, bu nedenle üstün ve öncelik hakkının olmadığı, davalı şirketin hisselerinin devir yoluyla el değiştirmiş olmasının da somut uyuşmazlık açısından bir öneminin bulunmadığı, dosya kapsamında ileri sürülen soyut muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara